Biliyorum bazen çok zor direnmek, yaşamaya devam etmek, devam etmek için bir sebep bulmak... Felaketler, sıkıntılar üst üste geldikçe, hepten zorlaşıyor devam süreci. Oysa ki, biz ne kadar yaşamdan umudumuzu kessek de, genetik kodumuza işlenmiş kesin ve değişmez bir emir var; yaşamalısın... İşte bu emir sayesinde pek çok güçlüğe, hastalığa, felakete ve benzer duruma rağmen hayatta kalabiliyoruz.
Son bir yıldır uğraştığımız pandemi bize az görülmüş olacak ki, ülkemizin değişmez kaderi deprem, pandemiden rol çalıverdi. Öncelikle tüm İzmirliler’e geçmiş olsun ve başınız sağ olsun demek istiyorum. Allah acılarınızı hafifletsin. Sizinle birlikte hepimizin içi yandı. Derdi çeken bilir denir ya, Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın, Türkiye Halkı depremle tanışıktır. Ya kendi, ya bir yakını yaşamıştır bu felaketi. O yüzden böyle günlerde aynı acıyı paylaşırız, felaket bölgesindeki insanlarımıza elimizden geleni yapmak isteriz. Heyhat, arada çıkan yüzsüz, gereksiz, ahlaksızlar da şeytanlarından bulsunlar.
İçimizdeki yaşam arzusunu, devam etme dürtüsünü iyice yitirdiğimiz anlarda, öyle şeyler oluverir ki, hayata dört elle sarılmaya teşvik eder bizi. İşte bahçemde gördüğüm şu güzellik de bana aynen böyle hissettirdi. Bakın bakalım fark edebilecek misiniz ?
24 yorum:
eveet 91 saat sonra kurtulan ayda gibii. önce anne demiş sonra da köfte ayran istemiş. bu yaprak da nefis evet :)
🤗❤️🙏
Güzel günler göreceğiz ♥
❤️🙏❤️
Bakar bakmaz aklıma O'Henry'nin "Son Yaprak" isimli kısacık (1 A4 sayfası bir hikayedir) öyküsü geldi doktorcum, (okumak istersen benim öteki bloğumda kendi ellerimle çevirdim.) rengi ne kadar güzel, keşke bizim bahçede de böyle bir ağaç olsa dedim, Çapi çok şanslı. :) Nazar değmesin...Maşallah:)
Hemen gelip okuyacağım Müjdem. Aslında ağacın kökü komşumun bahçesinde ama gövde ve yapraklar bizim tarafa meyletmiş. Yazın bordo renkli oluyor yaprakları, Ekim gibi de kıpkırmızı bir renk alıyor. Fotoğrafta tam çıkmıyor rengi. Japon Akçaağacı imiş. Eğer küçücük bir bahçe bile varsa dik sen de Müjdem. Evet Çapi gerçekten çok şanslı bir kedi, darısı tüm sessiz dostlarımızın başına, çok sağol Müjdem. Seni ve Bücürük’ü öpüyoruz 😘
ne hoş bir ayrıntı, düşünce bi kitabın içinde saklanmayı hak etmiyor mu ne dersin?
Gerçekten hak ediyor, doğru dedin Burcu, vallahi benim aklıma gelmemişti. Yarın bahçeye çıkıp arayacağım, düşmüştü çünkü bugün. İnşallah bulurum 😍👍
Ağaç seni komşundan daha çok sevmiş demek ki...:)benim yok tabii ama oturduğumuz apartmana ait bahçe var...Aminnnnn biz de seni ve Çapi'yi öpüyoruz beybisi :)
Aklim almiyor hayatin cilvelerini bazen. Iste minicik bir yaprak inadına orada tutunuyor. Koskoca apartmanlar yıkılıyor burada... aynı zamanda... farklı yerlerde. Oysa bir yerde doğuyor güneş, bir yerde batıyor.. keza yine ayni zaman ve farklı yerlerde. Iste bu da hayatın kısacık bir fragmanı gibi.
Zaman zaman ben de aynı şeyleri düşünürüm. Dünya çok garip bir yer. Belki de bizler ona tutunmuş parazitleriz ve o bize rağmen varlığını sürdürüyordur. Felsefe bilimini sevmiyorum ama sanırım pek çok noktada o haklı 🤗😍
Sonbaharın güzelliği 🥰
Evet, aynen katılıyorum, hoş geldiniz bu arada 😍
ne iyi fikir, bir şeye değer katmak.
merhaba :) umutsuzluk yakışmıyor bize, ülkeme. ağaçtan öğrenmemiz gereken çok şey var...
Yazının başlığı ve fotoğrafların inceliği çok hoş :)
Merhaba, hoş geldiniz. Umut olmasa nasıl devam ederdik değil mi 😀
Hoş geldiniz, çok teşekkür ederim ☺️
Yaprağı bulup kitap ayracı yaptın mı?
Hemen ertesi gün arayıp buldum, Turgut Özakman’ın Cumhuriyet adlı kitabının içinde duruyor 😍
Tek başına,,,,
Havasını,ihtişamını severim ben onun.
Handan çok haklı saklanmayı haketmiş gerçekten.
Ayrıca,,,,,
Senin ;
Gönül gözünü severim ben.
Sevdam.
Bilirim senin de bir başkadır ağaçlara olan muhabbetin pamuğum. Sana çok şeyler demek istiyorum ama buradan kuru kuru yazarsam, hüznünü arttırırım diye korkuyorum. Dayan sen de bu yaprak gibi Merihim ❤️😘
Sevdam neler yapıyor yazıyor mu ki diye aklıma düştü bir bakınayım dedim :) Tutunmanın yanı sıra bir de o güzelliğiyle ben buradayım demiş yaprakcık.
Ne kötü bir an yaşamıştık o gün birden o ana gittim. Çocukların yanındaydım onlar işte ben minik Ekinle (torunlar 3 oldu 3 fıstık:) ) uykudan uyandı bir kaç saniye sonraydı.Nereden aklıma geldi bilmiyorum saniyelik bir şaşkınlık ve korku sonrası anlamasın diye hadi sağa sola sallanmaca diyerek ona sarılıp oturduğumuz yerde iki yana sallanmaya başladık kuzum o yüzden hiç bir şey anlamadı .Rabbim cümle insanlığı korusun. ve yapıları inşaa edenlerin yüreklerine merhamet versin.İçimi en çok acıtan bu çünkü deprem yüzünden değil kötü bina yüzünden hep:((
Canım ablam, hoş geldin, çok mutlu ettin beni. Torunları Allah bağışlasın. Öyle haklısın ki, deprem değil suçlu olan. En yüce dine göre yaşadıklarını iddia eden ama tam aksi davranan yöneticisinden, müteahhit kim varsa sorumlusu onlar ve bile göre onları seçenler. Allah masumları korusun ablam. Sağlıkla, sıhhatle, sevdiklerinle kal inşallah ❤️
Yorum Gönder