18 Ocak 2021 Pazartesi

DİLLER VE KELİMELER MİMİ

          Sade  ve Derin çocuğumun haber verdiği bu mimi Berra isimli blogger arkadaşımız hazırlamış. Çok eğlenceli ve ilginç bir mim olmuş. Ellerine sağlık. 

1. En çok öğrenmek istediğim dil:

Eh, tabii ki bu aralar Almanca. Kaç senedir oradasın , öğrenemedim mi, diyenler olacaktır. O iş öyle olmuyor ne yazık ki. Bu dört yıl içinde topu topu bir yıl kursa gidebilme şansım oldu. Onu da başarıyla tamamladım ancak ileri seviye için kurs bulamadığımdan, ilerleyemedim. Ardından pandemi başladı, kurslar hayal oldu, en kötüsü de insanlarla kontağımız kesildi. Dil konuşarak öğreniliyor. Her türlü yazışmamı yapacak düzeyde Almancam var şu anda. Ancak konuşmada ve anlamada hala %50-70 civarındayım. 

2. Hangi yabancı dili biliyorum:

İngilizceyi akıcı olarak konuşabilir, yazabilir ve anlayabilirim. Azerbaycan Türkçesini anlayabilir ve okuyabilirim, biraz konuşabilirim. Almanca konuşabilir, yazabilir ve okuyabilirim ancak yukarıda yazdığım gibi akıcı değilim henüz. 

3. Türkçede en sevdiğim kelime:

Söyleyebileceğim tek bir kelime yok, genel olarak tüm dili melodik ve tatlı buluyorum.

4. Herhangi bir yabancı dilde en sevdiğim kelime:

İngilizce refrigerator ( refricireytea) kelimesi ilk öğrendiğimden beri bana çok hoş gelir. Almanca; gerne ( yazıldığı gibi okunuyor) memnuniyetle demek ve söylenişi de, anlamı da çok hoş. Gene Almanca Heimweg ( haymveeyh ya da haymveg) sıla  hasreti demek, daha söylerken hasreti çağrıştırıyor, çok tatlı bir kelime. Azerbaycan Türkçesinde pomidor, domates demek ve söylenmesi çok şirin. Aslında Azerbaycan Türkçesi bütün olarak çok şirin geliyor bana. 

5. Kulağa hoş geldiğini düşündüğüm diller:

Kuzey Avrupa'da konuşulan tüm diller çok melodik geliyor bana. Ayrıca İngiliz İngilizcesini ve İskoçların aksanını çok hoş buluyorum.

6. Keşke bu kelime ya da eş anlamlısı bizde de olsaydı dediğim bir kelime:

Türkçe çok zengin bir dil. Aynı zamanda da cümle yapısı olarak çok özgür bir dil. Birçok dilde hata olabilecek kelime dizilimlerindeki oynamalar bizde ancak zengin bir anlatım olarak adlandırılabilir. Üzerinde oynamaya da uygun bir dil ayrıca. Tamamen aynı kelimeleri kullanarak, bambaşka anlamlar içeren cümleler yazabiliriz. Örneğin;

Ben dün size geldim.

Size ben dün geldim. ( Başka gün değil, dün geldim.) Dün geldim size ben.

Dün size ben geldim. (Gelen başkası değildi, bendim.) Size dün ben geldim.

Bu cümle üzerinde daha da oynayabilirim. Gördüğünüz gibi; kelimelerin yerlerini değiştirip, istersem aynı anlama gelen, istersem de farklı anlama gelen bir sürü cümleyi sadece dört kelime ile yazabiliyorum. Bu şekilde bir özgürlük ve anlam zenginliği çok az dilde vardır. Bazen bir kitapta okuduğum bir cümleyi İngilizce ya da Almanca olarak nasıl ifade edebilirim diye düşünüyorum, vardığım sonuç çok tatsız ve tek düze geliyor bana, kesinlikle o ifadeyi yakalamak söz konusu olmuyor. Kitap okurken çok güzel yazıldığını, çok anlamlı olduğunu, çok felsefik olduğunu vs düşündüğünüz bir cümleyi bildiğiniz farklı bir dile çevirmeyi deneyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu sebeplerden dolayı, keşke bizde de olsaydı dediğim bir kelime olmadığı gibi, tam olarak hissiyatımı anlatabilmek bakımından, keşke onlarda da bu şekilde anlatılabilseydi dediğim çok şey var.

7. Türkçenin en sevdiğim yanı:

Yukarıda da bahsettiğim gibi çok özgür bir dil olması. Öte yandan, matematik olarak formüle edilebilen kesinlikte kuralları olan bir dil, bu da Türkçenin gelecekte bozulmadan kalacak nadir dillerden olmasını sağlıyor. Bu konuda sayısız makaleye ulaşabilirsiniz. Bir tanesi burada. Rahmetli Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu Türkçe konusunda çok fazla çalışma yapmış bir bilim adamımızdı. Bakın neler anlatıyor;






                   Şimdiye kadar okullarımızda bize dikte edilen, inandırılan, aklımıza sokulan pek çok safsataya rağmen, gerçekte inanılmaz zengin ve güzel bir dilimiz var. Türkçe, dünyanın en zor öğrenilen dilleri arasında gösterilmesine rağmen, matematiksel yapısı nedeniyle, öğrenicilere formüle edilmiş halde sunulabilen bir dil. Oysa ki, pek çok yabancı dili öğrenmek için ezber yapmak zorunda kalıyoruz. İşte Türkçe bu avantajı nedeniyle de, yabancı bir dil öğrenmek isteyenlerin ilgisini çekiyor.
                   Çeşitli kaynaklara göre değişmekle birlikte, tüm dünyada yaklaşık 220 000 000 kişi Türkçe konuşuyor. Bunların içinde tüm Türk dilleri sayılmış tabii. 

8. Latin alfabesi dışında sevdiğim alfabeler:

Aslında her bir alfabe kendi içinde çok güzel ve zarif. Tabii Uzak Doğu'da kullanılan dillerin alfabeleri bana da çok gizemli ve hoş görünüyor. Bunlar içinde beni en çok şaşkınlığa uğratanı ise Tayland alfabesi. Bir insanın onu yazıp okuyabilmesi mucize gibi görünüyor bana. Bu arada, alfabenin doğuya doğru gidildikçe farklı şekillerde yazılması size de ilginç geliyor mu? Belki bu konuda da bir yazı fırtınası yapmalıyız.