8 Temmuz 2016 Cuma

PRENSES AYAKKABISI

                       Sanırım bunu gelenek haline getireceğiz,Mevlüdem'e her geldiğimde bir tencere sarma yapacağız ve ben ona bir tane ayakkabı yapacağım.Ama bu sefer kendisi de el attı ayakkabılara.
                       Başlangıçta ayakkabılar şöyleydi



Sonra şöyle oldular



Bu aşamalarda bizim sabırsızın umutsuzca sorduğu ,şurası düzelecek mi,burası böyle mi kalacak gibi türlü sorulardan sonra şöyle oldular



Bitmeye yakın da böyleydiler



Bu aşamada artık cilanın kurumasını bekliyoruz 

Ve sonuç



Ayakta nasıl durduklarını da Melined 'de göreceksiniz artık.















6 Temmuz 2016 Çarşamba

HEM GEZDİK HEM ÇALIŞTIK

                       Efendim,bir yandan geziyoruz,bir yandan çalışıyoruz.Atölyede dikişin,ayakkabının dibine vuruyoruz.O görüntüler de gelecek yakında.Şimdi biraz Mevlüdem'in memleketinden görüntüler paylaşacağım.Ama önce bizim evin prensesi Mevlüdem 'den prenseslik dersleri alıyor,onun görüntüsü gelsin,


Beliz'in dersi bitince de prensesliği bir kenara bırakıp benimle Karadeniz kızına bağladığı bir kazan sarma sarma sahnesine geliyoruz



Bir kazan sarma ve bir kazan pazı kavurmasını yapıp,gezmelere geçiyoruz





Büyük prenses ve küçük prenses

Oğluşum

Oğluşum büyük prensesten nasıl prens olunup denetim yapılır onu öğreniyor

Prenses halkla sohbet edip sanat öğrenirken

Ben de meslekdaşımı buldum




Royal family tebdili kıyafet Belçika sokaklarını aşındırdı.İyi yorulduk,çok şey gördük....

















3 Temmuz 2016 Pazar

ATH BÖLGESİ PİREMSES VE PRENSİNE İKİNCİ ZİYARETİMİZ

                       Bir süredir Almanya'dayız.Bulunduğumuz bölge sayın piremses hazretleri 1. Mevlüdegiller'e de çok yakın.Haliyle ikinci bir ziyaret farzdı bize.Hoş yakın olmasak da giderdik ya,o ayrı mesele.Hem piremses hanım hem de pirens bey o kadar tatlı insanlar ki ruhunuz orada olmayı istiyor zaten.Öte yandan Ornitorenk Goncacığım'ın yaptığı ziyareti o kadar kıskandım ki,gitmesem hasetimden çatlardım yani,hihihihi.
                        Efendim,pirensese misafir olmanın çok hoş ayrıcalıkları var,ilk ziyaretimizde kral dairesinde kalmıştık,merak edenler eski yayınlarıma bir baksınlar,tam üç yayına anca evin genel bir tanıtımını sığdırabilmiştim.İkinci ziyarette seviye atlamış olduğumuz için,bu kez suitte kalıyoruz.Atölyenin üst katı bize ayrılmış.Hahahah,bunu sırf Gonca'yı kıskandırmak için yazıyorum.Daha foto çekemedim ama sonra göstereceğim size de.Ha,niye foto çekemedin,derseniz,anacığım piremses beni bir çalıştırıyor ki sormayın.Neticede koooskoca Ath bölgesini yöneten piremses,çemkirip hayır da diyemiyorsunuz.Ama önce şöyle bir gezdirip beni havaya da sokmadı değil hani,


Anacığım,akşamına soktu beni atölyeye,dik bakalım ,tamir et bakalım,göster bakalım.Hayır,Gonca da vermiş gazı ,ben misafirim Sevda'yı çalıştırırsın diye...Önce pazene bir daldık,sonra alttan ip toplayan karakafaya.Ama bu karakafa da acayip bir makine,zigzag yapanını ilk kez gördüm.Hem sonra makinenin öyle ayakları var ki,şaştım kaldım.Geçenlerde yaptığım makine ayaklarıyla ilgili yayındaki ayakların hepsi var bu makinenin malzeme kutusunda.İki gönül bir olunca hikayesi,ikimiz birbirimizi öyle bir tamamladık ki,her işin altından kalktık hamd olsun.Piremses miremses ama çok çalışkan ve becerikli benim Mevluudem.





Ay kurban olurum yaradana,istesin tarlayı da biçerim yani,o kadar diyeyim ben size.Yüreğinde hiç kötülük yok,içi dışı bir benim piremsesimin.Ama tersi de pistir haa,kötünün cezasını da fena verir.Tam burada okuyuculardan koca bir maşallah alabilirmiyşz lütfen,sağolunuz efendim.
                           Bugünlük bu kadar,pirens bey kalktı dışarıda bir şeyler yapıyor,gidip saygılarımı ileteyim,hadi görüşürüz,hihihihi