1 Temmuz 2016 Cuma

GÖĞSÜMDE BİR FİL OTURUYOR

                    Yeni değil,yıllardır orada o fil.Ama son dört beş yıldır iyice büyüdü,ağırlaştı.Nefes aldırmıyor,bazen bırakıp gideyim,kurtulayım dedirtiyor.İsyan ediyorum,bize böyle öğretilmedi,biz böyle değildik diye.Benim çocukluğumda,sağcılar solcular vardı.Hep kavga eder,birbirlerine zarar verirlerdi.Zamanla kavgalar silahlı eylemlere dönüştü,sokaklar caddeler kan gölüne döndü.Yetmişli yıllardı,babam eve sağ dönecek mi diye endişelenirdim.Bazen annem hastaneye ya da çarşıya falan giderdi,hiç geri gelmeyecek sanırdım.Ankara'daydık o zamanlar.Sonra Bitlis'e tayinimiz çıktı,çocuk aklımla rahatladım,zannettim ki olaylar sadece Ankara denilen ülkede oluyor.Çocukken şehir,ülke gibi kavramlar birbirine geçer ya...
                      Bitlis'te her şey yolunda gibiydi,çok ciddi yokluk vardı;yiyecek içecekler sınırlıydı,şehirde tek bir doktor vardı,alış-veriş yapacak yer yoktu falan ama her şey sakin gözüküyordu.Sonra bir gece yarısı babam göreve çağrıldı ve taaa ertesi akşam eve şöyle bir uğrayıp;' ihtilal oldu ' dedi ve tekrar göreve gitti.İhtilal ne demekti bilmiyorduk ama sokağa çıkmamamızı gerektiren bir şey olduğunu anlamıştık.Sonra annem anlattı bize.Balkona bile çıkamıyorduk,annem balkon demirlerine bir battaniye atmıştı ve yerde sürünerek balkona çıkıp battaniyedeki delikten sokağı seyredebiliyorduk.
                      Sonraki yıllar çok huzurlu ve mutlu olduğumuzu sanarak geçti.Doksanlı yıllarda artık üniversiteliydim ,bu sefer de örtülü örtüsüz muhabbetti çıktı ortaya.Daha dün arkadaşımız,dostumuz,komşumuz olan insanlarla yabancılaşmaya başladık yavaştan.Oysa bizi tren yolu gibi ikiye ayırmak olası bir şey değildi ki,annemin başı örtülüydü benimki açıktı,tüm akraba,tanıdık vs de durum böyleyken,yavaş yavaş birbirimize karşı sahte samimiyetler geliştirdik.Arka planda kötücül bir plan sinsi bir şekilde işledi ve siz-biz olarak ayrıştık.Ama halen daha o kadar da vahim bir durum yoktu ortada.İki binlere geldiğimizde iş zıvanadan çıktı.Artık örtünmek boyut değiştirmişti,başına bir şey bağladığın sürece alt tarafa ne giyersen kabuldü.Başı açıkların türlü taciz ve aşağılanma yaşadığı toplumda başını kapatan en makbul insan olmuştu.Başı açıklar isyan ettiler çünkü inanılmaz seksi kıyafetlerin üstüne kondurulan bir parça örtünün o kadınlara tanıdığı ayrıcalıkları haksızlık olarak gördüler.Bu arada İslami nizama göre örtünen kadınlar da isyan ettiler çünkü yeni türeyen bu çakma örtülü kadınlar yüzünden örtünmenin rencide edildiğini düşündüler.Velhasılı kelam bu sefer örtünenler de çeşitli parçalara bölündüler.Farklı farklı tarikatlar türedi,bölündükçe bölündük.Bunlar olurken erkekler geri planda olayları yönettiler,kadınlar satranç tahtasındaki piyonlar gibi ileri geri oynatılıp durdular.
                       Olayı netleştirebilmek için kendi mesleğimden örnek vereceğim.Başlangıçta hekim denilen kişi her türlü vakaya bakan ve müdahale eden kişiydi.Yüzyıllar içinde hekimlik sanatı parçalara bölündükçe bölündü,neredeyse her organın ayrı doktoru oldu.İş ,ben kalbe bakıyorum akciğerden anlamam noktasına gelip de,hastalar tedavi edilememeye,ölümler artmaya başlayınca bilim adamları oturup düşündüler,neler oluyor? Her organa ayrı doktor tahsis etmemize rağmen eskiye göre daha başarısızız diye.Olay şuydu ki,insan bir bütündür ve organlar belli bir düzen içinde birlikte çalışır.Birinin çalışması diğerini de etkiler,bu yüzden bir doktor tüm organların nasıl çalıştığını,birbirlerini nasıl etkilediğini bilmek zorundadır.Bu yüzden son yıllarda pratisyen hekimlik ve aile hekimliği yeniden önem kazanmıştır,yani organizmayı yani insanı bir bütün olarak ele alan hekimlik giderek yaygınlaşmaktadır.Şimdi konuyu şuraya bağlayacağım,İslam dininde cemaatçilik,tarikatçilik,mezhepçilik yoktur.Son peygamberimiz Muhammed 'in ( SAV ) mezhebi yoktu,herhangi bir cemaat ya da tarikat kurmamıştı,el etek öptürmezdi,taht gibi koltuklarda oturmazdı.Yani,İslam dini yukarıda sözünü ettiğim gibi ayrışmaların ve tıp konusunda olduğu gibi bir takım yanlış uygulamaların önüne geçmek için bu türden uygulamaları baştan yasaklamıştır.Allah adına kafa kesmek,insan vurmak,bomba patlatmak,çalıp- çırpıp bunu İslam için kullanacağım demek,Kuran'da yasaklanmış bir çok eylemi İslam'ı yüceltmek için yapılıyorsa mübahmış gibi göstermek şeytanın işidir.İslamiyet'te insan öldürmenin tek bir selahiyeti vardır,ülkenin bütünlüğü tehdit altındaysa yani birileri sana saldırmışsa kendini savunmak için öldürebilirsin.Öyle yok İslam'ı yaymak için,yok bilmem nereyi ele geçirmek için insan öldüremezsin.
                        Şimdi biri bana yazdıkların yanlış desin,biri bana havaalanında ülkeme saldırıyordular da öldürdüm desin.Birileri bana bu kadar yalanın içinde,bu kadar talanın içinde,bu kadar kayırmanın,ayırmanın,israfın içinde elle tutulur İslam'a uygun bir şey göstersin.Şimdi birileri bana bunlar vallahi de billahi de Müslüman'dır desin.Göğsümde bir fil oturuyor ve artık tepinmeye başladı.Bu kadar haksızlık,bu kadar kötülük,bu kadar acı,bu kadar gösteriş,bu kadar cahillik,bu kadar görmemişlik,bu kadar,bu kadar,bu kadar........

29 Haziran 2016 Çarşamba

BU BEN DEĞİLİM

Bu profil bana ait değil arkadaşlar.Kimdir bilmiyorum,ne amaçla adımı soyadımı kullanarak profil açmış onu da bilmiyorum.Gerekli işlemi yapacağım ancak şu anda bulunduğum yerde yapamıyorum.Hepinizin bilgisi olsun diye bu yayını yapmak zorunda kaldım.Lütfen dikkat edin,BU PROFİL BANA AİT DEĞİL.

26 Haziran 2016 Pazar

CHERRY BLOOSSOMS-ŞAPKAMDA AÇAN KİRAZ ÇİÇEKLERİ

                       Bu gün üniversite sınavı maceramız nihayete erdi dostlar.Resmen işkenceye dönen sabah bir okul,öğleden sonra iki okul arasında attığımız deparlar,Çapimiz'i pansiyona emanet etme,oğluşu iftar yemeğine yetiştirme ve evdeki bilumum hazırlıklar arasında deli tavuğa dönüşmemiz bize aşırı  adrenalin yüklenmesi olarak geri döndü.Kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.Her şeye eklenen yolculuk  telaşesi de cabası.E,benim kendimi bir şekilde yatıştırmam lazım.Bu durumda yapılacak en güzel şey bir şeylere el atmaktı tabi.Nicedir gözüme şu şapkayı kestirmiştim


Anneannesi Beliz'e vermişti bu şapkayı ama bu haliyle pek de iç açıcı görünmüyordu.Ben de bir süredir kurdeleden çiçek yapma videoları izliyordum.Dur,dedim,ben bu şapkaya bir dalayım 😜 Öncelikle şu  çiçekleri yaptım

  

Yapılışı şurada


Sonra da şapkadaki şifonu söküp daha önce Beliz'e bluz diktiğim şifonla değiştirdim.Sonra da yaptığım çiçekleri şifonun üzerine yapıştırdım.Sonuç şöyle oldu







Eh,hiç yoktan iyidir,kısa günün karı ☺️☺️☺️