24 Temmuz 2016 Pazar

ANILAR DEVAM

                         Efendim,Düzce Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde iki yılımı doldurduktan sonra artık memleketime dönmek için sabırsızlanmaya başlamıştım.O zamanlar mecburi hizmet iki yıldı.Acemi memur olan bendeniz cennet kuşu ilk tayin istek dilekçemi verip beklemeye başladım.Üç dört ay geçtikten ve dilekçeme cevap alamadıktan sonra anladım ki,bu iş dilekçe vermekle olmuyormuş.Sorup soruşturdum,torpilsiz tayinimin çıkmasının aya yolculuk etmekten güç olacağını öğrendim.Annemle her telefon konuşmamızda da salya sümük ağlıyorum, " kurtar beni buradan anneöööhööyykk " diye.Can yoldaşım Vedam'ı da artık yollamışım Bursa'ya,son altı aydır falan yalnızım evde,bıçak kemiğe dayanmış iyice...Anacığım bakmış olmayacak,kalkmış Ankara'ya millet meclisine gitmiş,yavrumun tayinini yapın diye.Oradaki bir çaycı sayesinde dosyamı incelemiş bir vekil," tamam ,hak etmiş tayinini,yardımcı olalım " demiş.Allaaahh,anacığım bir sevinç aradı beni,tayinin oldu,yeni dilekçe yaz diye.Ben havalara uçarak yeni dilekçemi yazdım,beklemeye başladım.Bir ay geçti,iki ay geçti,yok bir cevap.Anacığım soruyor cevap geldi mi diye,yok.Anamın kafası kızmış aramış vekili,bir bakmışlar ki,tayinim çıkmış başhekimlikte beklemede.Meğer bizim başhekim tayin yazımı sümen altı etmiş.O zamanlar acilde çalıştıracak doktor bulmakta zorlanıyorlardı,gelen de hemen torpil yaptırıp kaçıyordu;kaçamayan da acili çeviremiyor ha bire diğer doktorlara iş düşüyordu.Bu sebeplerle başhekim de elindeki hazır yetişmiş becerikli elemanlarını kaybetmek istemiyordu.Biz beş altı tane doktor acilin demirbaş listesine yazılmış gibiydik.Baktım olmayacak,ne yapsam da imzalatsam yazımı diye düşünürken ,aklıma salladığım hikaye geldi.Daha önceki anılarımı okuyanlar hatırlayacaklar,bana aşık olan bir hastadan kurtulmak için nişanlı olduğumu yaymıştım hastaneye,bir iki kişi dışında herkes beni nişanlı sanıyordu.Çıktım başhekimin karşısına,"abi evleneceğim,nişanlım tayinimi bekliyor,ev falan tutacağız,artık gitmem lazım " dedim.Söz konusu evlilik olunca başhekimin diyecek bir şeyi kalmadı,bir kaç gün sonra tayin yazım bana tebliğ edildi.Böylelikle Bursa'ya dönmüş oldum.İşin ilginci,o zamanlar asla evlenmek gibi bir planım yokken ,Bursa'ya döndükten bir yıl sonra eşimle tanıştık ve evlendik.Bir nevi uydurduğum hikaye gerçek oldu yani...
                         Bursa'ya tayinim çıktı çıkmasına da,tayin olduğum kurum daha yapım aşamasındaymış meğer.O yüzden beni geçici görevle Bursa Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne atadılar.Şimdiki adı Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi'dir.Bürokratik işlemler bir kaç gün sürdü,en son sağlık müdürünün bir imzası kaldı,o zamanki müdür illa doktoru görüp atıyordu imzayı,yani evrağı elden imzalatmam gerekiyordu.Tam iki gün kapısında bekledim bir imza için,beklemek sorun değil diyelim ama işe başlama tarihimi kaçırmış oldum.Şimdiki aklım olsa kapısını tıklatır dalardım içeri,neticede keyfim için değil göreve başlamak için imza bekliyordum.Neyse sonunda misafirlerinden vakit bulup göreve başlama yazımı imzaladı müdür bey,ben işe başlama tarihimi iki gün kaçırmış olarak düştüm hastanenin yollarına.Sora sora buldum hastaneyi ama ne göreyim;burası da inşaat halinde değil mi?!!Hastanenin içinde atlaya zıplaya ,işçilere sora sora hastane müdürünü buldum.İnşaatın daha on beş gün falan süreceğini öğrendim.Yapacak bir şey yok dedim ve her gün mesaiye gider gibi inşaata gidip oturmaya başladım.Hastane müdürü,bir sekreter ve ben derme çatma bir odada bir hafta geçirdikten sonra bir gün baş hekimimiz geldi.Beni görüp doktor olduğumu öğrenince ,"doktor hanım,bir haftadır neredesin sen,işe başlama gününde başlamadın,bir haftadır da işe gelmiyorsun.Soruşturma yazını yazdım " demesin mi...Daha çocuğum o zamanlar,benim gözler doldu,suratım pancar gibi kızardı.Sağolsun müdür bey durumu anlatmış,o zaman da onu fırçalamış başhekim,niye doktor hanımı geçici merkezimize yollamadın diye.Meğer hastane tamamlanana kadar Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde hizmet veriyormuş göğüs hastanesi.Tüm personel oradaymış,müdür bey beni oraya yollamayı akıl edememiş.Sağlık müdürlüğündekiler de bu durumu söylemedikleri için ben boşu boşuna bir hafta inşaat bekçiliği yapmışım.Hadi onu geçtim,başhekimin gözünde baştan kaybetmiş oldum.O zamanlar oldukça asi görünüşlü biriydim zaten.Kısacık saçlarım,pazen elbiselerim,asker botlarım,ellerimdeki sayısız gümüş yüzük,kollarımda bir sürü gümüş bilezik,rakçı metalci ortaya karışık bir görüntüm vardı.Başhekim beni görünce,eyvah biz bununla nasıl çalışacağız,aklı bir karış havadadır bunun,kural mural tanımaz bu demiş.Daha sonraları kendisi anlatmıştı bana,ne yazık ki çok genç yaşta lösemi nedeniyle kaybettik sayın İsmail Fakı'yı.Nurlarda yatsın,saman alevi gibi parlardı ama sonra gönül alır,özür dilerdi.Kendisinden çok şey öğrendim;iyi insanlık,iyi doktorluk adına.Cennet mekanı olsun.
                           Bu günlük bu kadar yazayım,göğüs hastanesindeki maceralarım yakında.....

14 yorum:

bücürükveben dedi ki...

İlk yorumum göndere bastım internetim gitti tekrar yazıyorum birinden birini silebilirsin:))

Canım anılar görünce çok sevindim, en sevdiğim paylaşımların bunlar:) var ya Çalıkuşu'nun doktor versiyonu diyorum ben sana:) Bir Zeyniler köyün eksik:) çok teşekkürler devamını merakla bekliyorum.

Kalem Kuklası dedi ki...

Allah Rahmet Eylesin. Mekanı Cennet olsun İnşallah. Anıların çok güzel. Bir an önce devamı gelsin Sevda Ablacımm :)

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Sadece bu geldi. müjdeciğim.Çalıkuşu'na benzemekten gurur duyarım canım,ayrıca adı Zeyniler değil ama köy hizmetlerim de var bolca 😜

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Amin kuklamu.Yazmak kolay da,canım istemiyor yazmayı.Sıcaktan bunalınca oturduğum yerden yapabileceğim tek şey yazmak oldu bugün.Ama söz çok bekletmeyeceğim bu sefer😊

Adsız dedi ki...

Nurlar içinde yatsın... Güzel bir yazı, kaleminize sağlık...

Merih'in Atmosferinde dedi ki...

Ne denir ?
Benim güzel ülkem !Mesleğinde yetişmiş insanlara,hak ettiği değeri ne zaman verecek.
Allah'ım bizler görmedik,evlatlarımız görür inşallah.

Handan dedi ki...

Ya eskiden ne güzel bir sürü yüzük bilezik takabiliyordum, şimdi sıkıntı basıyor. Yaşlanıyor muyum acep. Hımm, yok caanıımmm :)

Hastane müdürünün gözü gönlü açılmış seni görünce, öte tarafı söylememiştir o yüzden :D

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Amin,teşekkür ederim,hoş geldiniz.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

AMİİİNNN

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Yok kıızz,düşünememişti her halde.Yüzük meselesi bende de aynı,sıkıntı basıyor ve de bir sürü yüzük bir arada bu yaşta yakışmıyor be Handanım.Yani kabul etmek lazım,biraz yaş aldık gibi 😜😜

Nil dedi ki...

Bence de anıları yazmaya devam. Şu kasvetli günlerde bir nebze olsun tebessüm yayılıyor yüzümüze sayende.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Gülümsetmeyi başarabiliyorsam her gün yazayım yahu,teşekkür ederim ☺️

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

yüzükler bilezikler sanki herşeyin yaşı var gibi şimdi her şey ağırlık gibi geliyor hele de bu sıcaklar da gençlik de zerrin özer kadar olmasa da takardık yaa:)) babam rahmetli takılırdı koyduğunuz yeri ben hatırlatırım hepsini taşımanız da olsun diye:)))))
tayinin sümen altı olduğunu bile anlarım da diğer olay hepten sorumsuzluk.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Hahahah,fahmetli ne güzel dermiş.Ben de takamıyorum artık ablacığım.Bizde her şey yuvarlanıp gşder tarzda ifa ediliyor.Kurallar kağıtta yazıyor abla,bu olaylar yirmi sene önce yaşandı,şimdi de farklı değil inan.