5 Nisan 2016 Salı

NEREDE KALMIŞTIK??

                     Evet son zamanlarda pek keyifli değilim.Gülmeyi,şamata yapmayı,eğlenmeyi seviyorum.Ve fekaatt;duygularını abartarak yaşayan bir insan olduğum için manik-depresif ayarda geziyorum.Fabrika ayarlarına dönmeyi bir türlü başaramıyorum.İnsanların kabalığı,duyarsızlığı,bencilliği,cahilliği beni hasta ediyor.Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılara öfke doluyum.Öfke duyduğum için kendimle savaşıyorum.Öfke duymayı kendime yakıştıramıyorum.Ancak ne kadar çabalasam da bu tür insanlara artık ön yargılı yaklaşıyorum.Halbu ki,yaradılanı yaratandan ötürü sevmek benim küçük yaşlardan beri ilkem olmuştu.Yok kardeşim,sevemiyorum artık.E,kendimle çelişince de kişilik bölünmesi yaşıyorum.Cehalet;sen ne güzel şeysin.Olan bitenin farkında olmadan yaşamak,sadece kendin ve yakınların için yaşamak nasıl da keyifli bir şey.
                      İnsanlar bir şekilde hayatta kalmayı ve yaşamayı başarıyor.Dili var konuşur,eli var işler.Hayvancıklar ne yapsınlar?İnsanın değerinin hiçe sayıldığı bir toplumda,hayvanlar şansa yaşıyor işte.Kendi kedimi severken ya da onunla oynarken veya ona sevdiği bir mamayı yedirirken birden vicdan azabı yaşamaya başlıyorum.Dışarıdaki yüzlerce aç ve yaralı hayvan geliyor aklıma.Hayır,insanların seçim sansı var,hayvancıkların öyle bir şansı da yok.Sonra çocukları düşünüyorum,cahil anne babaların elinde oyuncak olmuş bebecikleri.Anası babası çıkar sağlasın diye pislik yaratıklara kurban edilen masumlar...Ve hatta o masumların canını yakmalarına para karşılığı izin veren pislik ana babalar....Ve onların çocuklarını korumaya çalışan bizler....
                      Trafikte kendini yolların efendisi sanan,kural kaide tanımayan geri zekalılar,sırf kadın şöföre yol kaptırmamaya çalışan beyin yerine üreme organı taşıyan cibilliyetsizler,en iyi şöförün kendisi olduğunu zanneden ve trafiğin içine edip bir de üstüne üstlük kendi hemcinslerine yol vermeyen kadınlar...Hangi birini anlatayım,evde kendi kendime yaşar ve üretirken ve de bana benzeyen insanlarla ilerişim kurarken her şey yolunda.Ama ne zaman sokağa çıkıyorum,trafiğe giriyorum,işte o zaman tırlatıyorum.Bazen kuzucuklarıma diyorum ki,bu ülke hep böyle değildi yavruşlar,keşke benim çocuk olduğum zamanları görebilseydiniz.
                       Geçen gün markette alışverişteyim,başörtülü bir hanım alışveriş sepetini yolu tıkayacak şekilde bırakmış,çantasını da sepetin içine koymuş,kendisi uzakta raftan bir şey alıyor.Arabasını alıp yanına götürdüm ve eğilip kulağına,'çantanı öyle açıkta bırakma bacım,alıp götürürler, dedim.Sepetini yanına görürürken ve ona doğru eğilirken bana fırlattığı düşmanca bakışlar önce şaşkınlığa,sonra da sevecenliğe dönüştü.'sağol,bak kızım orada,bakıyor sepete,hem cüzdanım cebimde ' dedi.O sırada bize doğru kızgın bakışlarla gelmeye başlayan kızının da yüz ifadesi aynı annesi gibi değişti. 'Olsun,sen yine de bırakma,kızın da dalar,ne olur ne olmaz ' dedim,karşılıklı gülümseyip iyi günler dileyip ayrıldık.Eminim ben sepeti götürürken ve kulağına eğilirken ona kötü bir şey diyeceğimi zannettiler anne ve kızı.Çünkü onlar kapalı ve ben başı açık,havalı,sarışın bir kadındım.Bizi nasıl bu hale getirdiler ??Biz neden karşılıklı iki cephe haline geldik.Elbette ki tek taraflı değil bu durum,başı örtülü kadınlarımıza da çok haksızlıklar yapılmıştır,eminim o hanım daha önce benim gibi görünen biriyle çekişmiştir.Herkes bir birinden rövanş almaya çalışıyor.Neticede gene erkekler hem de cahil erkekler kazanıyor.Şerefsizin biri benim kadınlardan bilgi almaya ihtiyacım yok demiş bilmem neresi müftülüğünde.Oradaki hanım da başörtülü bir çalışan.E,ne oldu şimdi,bak adam senin eğitimine vesairene hiç saygı duymuyor,üstelik onun istediği gibi başını da örtmüşsün ama hala o pisliğin gözünde bir lokmacık değerin yok.Zaten başörtülü hemcinslerimizin iş bulma ve çalışma konusunda şansları o kadar az ki.Çoğu mütaasıp olduğunu iddia eden iş yeri bile ,başı açık prezentabl kadınları işe alıyor.Başörtülü arkadaşları geri plan görevlere veriyorlar ya da nasılsa iş bulamazlar diye çalışma şartlarını ağırlaştırıyorlar.Yani bu zihniyetle ister başın açık,ister başın kapalı olsun kadın olman aşağılanman ve kötü şartlara maruz bırakılman anlamına geliyor.
                        Trafikte seyir halindeyken her zaman yayalara yol veririm ben.İster trafik lambası olsun,ister yaya geçidi olsun ya da hiçbiri olmasın;geçiş üstünlüğü her zaman yayanındır benim gözümde.Oysa ki geçiş üstünlüğü araçlarındır diye işlemiş bizim toplumun beynine.Yaya geçidinde bile olsa,durup yol verdiğimde öyle şaşkın şaşkın bakıyorlar yüzüme,elimle geç işareti yapmadan geçmiyor insanlar.Bazen de acayip şaşırıyor,gülümsüyor ve ellerini kalplerinin üstüne vuruyorlar iki kere.İşte o zaman hem çok üzülüyor hem de çok mutlu oluyorum.Bir insanı mutlu ederek güne başlamış olmak ya da güne devam etmek içimi umutla dolduruyor.
                         Geçenlerde bir sabah çocukları okula bırakmış dönüyordum,şu benim arada görüp beslediğim sokak köpeğini gördüm.Hani videosunu yüklemiştim.Hah işte o kızım,sol arka bacağı çok kötü yaralanmıştı,kemikleri görünüyordu,sürüye sürüye hoplaya zıplaya bir o yana bir bu yana koşturuyordu.Belli ki çok acısı vardı ve acıdan ne yapacağını şaşırmıştı.Hemen arabayı park edip yanına koştum.Öyle tatlı sakin bir köpek ki,elimi yaladı onu sevmeme izin verdi.Baktım yara bir kaç günlük,hemen belediyeyi arayacağım ama durduğu yerde durmuyor yavrucak ha bire geziyor.Belediyenin alabilmesi için de hayvanın başında beklemeniz ve teslim etmeniz gerekiyor.Ben bir yandan köpeciği tutmaya çalışıp bir yandan telefonla cebelleşirken bir hanım koşturarak geldi yanımıza.Derken bir başka hanım arabasını durdurup geldi,sonra bir başka hanım daha.Bu arada etraf erkek dolu ve çoğu da orada çalışan ve bu köpeciği bilen insanlar.Biz hanımlar uğraşırken bir tanesi de yardımcı olmadı .Ööyle öküzün trene baktığı gibi seyrettiler.Hayır köpecik çok iri bir hayvan tutamıyoruz yerinde,yoksa dert değil yani.Neyse bayağı bir bekledikten ve sağa sola koştuktan sonra,yanıma ilk gelen hanımla ben köpeği belediyeye teslim ettik.Bu arada da bir delikanlı da aramış belediyeyi,bizim ilgilendiğimizi görünce ayrılmıştı yanımızdan ,hakkını yemeyeyim.Çünkü o farklı bir sokaktan aramış,oraya gelirlerse yanımıza yollamak için kendi sokağına gitmişti.Ha bir de,sokakları süpüren belediye görevlisi iki kadının köpeğin peşinde helak olmasına daha fazla kayıtsız kalamayıp kendisi de aramıştı belediyeyi.Bunlar dışındaki erkek insanlar öküz davranışı sergilemekten öteye gitmediler ne yazık ki.Demem o ki,bu ülke düze çıkarsa kadınlar sayesinde çıkacaktır.Kadınlarımızın aklı fikri,inanışı,siyasi görüşü,dünya görüşü ne olursa olsun,hepsini bir yana bırakıp ;çocuklarımızın geleceği için ülkemizin parayla inşaatla yatıp kalkan bir ülkeden,bilimle sanatla uğraşan bir ülkeye dönüşmesi için çalışması gerekiyor.Hak yemenin domuz eti yemekten daha günah olduğunu,kadınların kutsal sayılacak kadar önemli olduğunu,inancın türbelere çul çaput bağlamak değil kutsal kitabı okumak ve orada yazan görevleri yapmak olduğunu,şeyh-hoca-cemmat-bilmem neyin Kuran emirleriyle yasaklanmış olduğunu kadınlarımız öğretecek hem kızlarına hem oğullarına.
                          Demem odur ki,iş bu haller nedeniyle kafam bozuktur.Ülkem ve dünya daha iyi olsun ;çocuklar,kadınlar,hayvanlar acı çekmesin,erkekler de dahil herkes mutlu olsun,tek isteğim budur.Dünyayı ve ülkemi saran tüm kötülükler son bulsun,beklenen altın çağ gelsin artık.
                           Bu arada,beni takip eden ve takip ettiğim tüm dostlar,hepiniz benim için özelsiniz.Hepinize karşı aynı samimiyeti duyuyorum,sakın ola ki başkasıyla daha samimi benle samimiyeti az falan gibi duygulara kapılmayınız.Ben insanları seven ve her birinden ayrı ayrı beslenen biriyim,hepinize karşı samimiyetim aynıdır.Haa,Mevlüdem'le yüzyüze tanışabilmiş olmam samimiyeti kızkardeşlik aşamasına taşımıştır o ayrı.Ama her birinizle aynı güzel duyguları yaşamak isterim,bunu da bir yana yazayım.
                           Ayy,yeter tamam,siz sıkılmadıysanız bile ben sıkıldım kendimden.Durum budur işte,hepinizi kucaklıyorum,kalın sağlıcakla.

27 yorum:

oytunla hayat dedi ki...

Yukarıda bir laf etmişsin, onların çocuklarını biz korumaya çalışıyoruz diye... Ne haklısın anlatamam...
Buralarda yurtlar var yatılı... Hani şu kapatılanlar var ya onlar için evler açıldı... Eski bir müşterim vardı, halim selim bir adam... Vefat etti geçenlerde... Allah rahmet eylesin... İki çocukla kadın kaldılar dımdızlak... Evde yok avuçta yok... En büyük oğlu benim oğlumdan 2 yaş küçük... Zehir gibi bir çocuk. Bir görsen resmen çocuğun gözlerinden zeka fışkırıyor... Darüşşafakanın müracatları olduğunda çocuğu kaydettirmiştik... Aman dedim bak çocuğun hayatı kurtulur... Okusun, kardeşine de faydası dokunur... Neyse gel zaman git zaman... Ben arıyorum bunları sık sık ama eskiden gelirlerdi yanıma arada bir, çok uzun zamandır gelmiyorlardı... Yolda karşılaştım... Ne yaptın dedim, çocuklar nasıl dedim... Kadın bana bir düşmanca bakıyor anlatamam... Ne oldu hayırdır dedim... Oğlanı o yatılı evlere vermiş :/ Ne yaptın sen dedim, okuturduk çocuğumuzu ne olacak, neden verdin aynı şehirde yatılı okula... Hem darüşşafaka derken kadın lafımı kesti... Sen çocuğumu dinsiz yapacaktın, ateşlere atacaktın diye bir başladı kadın, inan susmadı :( Kim dedi bunu sana dedim, köydeki ilkokul öğretmeni demiş... Onlar din öğretmiyorlar, çocuğu dinsiz yapıp, beynini yıkıyorlar diye...Ahhh dedimmmm.... İnan ben senin çocuğunu senden fazla önemsemişim, yazık ettin gül gibi çocuğa... Git beri sürekli kolaçan et dedim, bak neler neler oluyor vakıflarda yurtlarda... Bizim evde olmaz dedi... Hah dedim sen öyle san içimden...

Lafı uzattım farkındayım... Hepimizin canı sıkılıyor, üzülüyor be doktorcum...
Çevremdeki çocukları izliyorum hep...
Varmı tuhaflık, varmı bişey diye... Garip bir korku :/
Bir yandan belli etmemeye çalışıyorum, bir yandan ödüm kopuyor...
Hala geçecek bu günler diyorum içimden, sürekli....
Zifiri karanlığa gömülmeden yol ayrımı çıkacak ümidindeyim...
Öpüyorum güzel yüreğinden arkadaşım

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Al işte,buyur buradan yak.Yazının başlangıcında anladım daha peşinden geleceği.Allah'ın cahil beyinsiz üreyeni.Çünkü normal okulda okuduk hepimiz dinsiz olduk.Cehaletle savaşmak imkansıza yakın işte.Ne dediğini anlamıyor ki,ağzının kıpırtısına bakıyor,bitince aklındakileri saymaya devam ediyor.En kolay silah din sömürüsü.Çünkü kimse merak esip,lan bunun aslı nedir demiyor.Öff,boş ver kurtulmak isteyene el vereceğiz,direnen kendi çukurunda boğulsun bundan sonra.Çocuklara kıyamıyoruz,işin özü bu.

Handan dedi ki...

Anlattıklarının hepsini yürekten hissediyorum ve çok acıtıyor çok...

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Bir tek bizlerin acı çekiyor olması ne acayip değil mi??Ve bu söyleştiklerimizi sadece bizlerin okuyup hallenmesi...Okuyup anlaması gerekenlerin garip,anlaşılmaz cümlelerle savunma yapmaları ve yine onların düşünüş şekilleri karşısında dumura uğrayıp çaresiz kalmamız.Tıpkı çok güvendiğim bir ilacı reçete ettiğim hastanın ilaçtan hiç fayda görmemesi durumunda hissettiğim çaresizliğe benziyor.Oysa ki o hasta ya ilacı içmemeiltir ya da anlattığım dozlamaya uymamıştır.Ne yapsam benim dediğim şekilde içmesini sağlayamam,bu kafalar da aynı öyle işte.Sanki konuştuğum dili anlamayan yabancılarmış gibi.Elbet bugünler geçecek ama geçtiğine ben de şahit olmak,bir sabaha da umut dolu,heyecan dolu uyanmak istiyorum.Bütün ıkınıp sıkınmalarım bundan belki de.Kına yakmak,zafer naraları atmak,kadın olarak saygı duyulduğum bir ülkede yaşamak istiyorum.

deeptone dedi ki...

:) hadiii normale döööön ne bu arızalı gibiiiiii ha ha haaaa :)

Nil dedi ki...

Dinimden imanımdan soğudum yeminle. Bana göre insanın içindeki vicdandır din. Allah sevgisidir. Hatim ediyorlar ya, acaba anlıyorlar mı çok merak ediyorum.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Ayol yazdım ya,fabrika ayarlarına dönemiyom bi türlü :((

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Aynen yeminle benden yana da.Hatim edip edip dedikodu,homini gırtlak,yetim hakkı,hayvan hakkı gırla gidiyor sonunda da.Evet çakma dindar bir toplum yetiştirdiler.Bizim gibi dinin özüne inanıp uygulayanlar da dinden uzaklaştı.Çünkü ben bununla aynı dine inanıyor olamam diyor insan.Kuran'daki ecüş becüşler bunlar işte...

EQ dedi ki...

Sen hep diyordun da, benim bugüne kadar icimde bir nebze süphe kalmis olsa da, bu yazindan sonra artik kesin inandim Sevda'cim: Evet. Biz seninle kardesiz. Net! :)


Ay hem en cok ben sev, bana ne!:)

bücürükveben dedi ki...

Aaa!! Ben bu yazını kaçırmışım, iki gündür kendi yazılarımı ve Perilerin Armağanı'nı yetiştirmekle meşguldüm sanırım ondan:( Var ya arada hatta sıksık bu tür yazılar yaz, ençok bunları ve doktorluk anılarını okumayı seviyorum.
Var ya o öküzün kadının mikrofonunu kapatmasına, söylediği öküzlüklere sevindim ben. Kızma, kızma sebebi var:)

Bir musibet, bin nasihattan iyidir demiş atalarımız. İŞte çok iyi oluyor, hatta bolbol yapsınlar böyle, bak bakalım Atatürkçü, laiklerin kıymetini anlarlar belki. :))

Blog dünyasında elbette kimisini kendimize daha yakın bulabiliriz bu doğal, kimisini de daha uzak bulabiliriz (mesela senin dediğin gibi yüzyüze tanışırız, sanal arkadaşlık aşamasını geçeriz, merak etme benden yana rahat ol aklımdan öyle şeyler geçmez:) hassasiyetini de çok iyi anlıyorum, ben de fi tarihinde en sevdiğiniz blog filan deyince tuttum yaptım sonra diğer arkadaşlarımın kırılıp, incinebileceğini düşünerek yazıyı kaldırdım. Bu tür "birinci" lik içeren mimler yanlış anlaşılabilir. Bu sefer yazıyı kaldırdım diye de yanlış anlaşılmaktan üzüldüm. Hani altında başka sebep aranmasın diye. Ama gerçekten diğer arkadaşlarım senin dediğin gibi incinir diye kaldırdım. Bu tür mimler bir daha da yapmayacağım.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Ehehehe,biliyoz da söylüyoz kaarrdeşiimm

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Yok yahu ne kızacağım,ilk okuduğumda ben de oh olsun dedim.Sen sana verilen haklar elinden alınsın diye çalış çabala,sonra aman dostlar beni konuşturmadılar diye ciyakla.Yok öyle yağma Hasan'ın böreği bedavaya.B gibi örnekler çoğalsın da akılları başlarına gelsin.Ben zaten pislik kafalı erkek zihniyetini eleştirdim.Kardeşim,b kadınların haklarını savunmak da yine bize kalıyor.Çocuğa elini sobaya sürme dersin de bile bile sürer bunlar da öyleler.Ay bırak yaa,bizde kafasızlık bunlar için,bunların çocukları için uğraşıp duruyoruz.Kendi düşen ağlamaz,kırsın dizini oyursun evinde.Oy verdiği zihniyet öyle emrediyor.

nurtenbegendi.blogspot.com dedi ki...

Benim duyarlı güzel dostum. Yazdıklarına katılıyorum, hassasiyetlerini anlıyorum ve paylaşıyorum. Sevgiler canım benim.

deeptone dedi ki...

işte söyle hangi fabrikadan çıkmıştın sen yaaa belki öğreniriz ayar düzeltmeyiii :)

Nuray dedi ki...

Hah şöylee dön artıkkk,ben de diyorum bu Sevdaya ne oldu,sorayım diyordum,Sevda iyi misin diyee kii bu yazıyı gördüm,anladım derdini,evet canım senin derdin benim derdim ...Yzadıklarının hepsi bizim de sürekli değindiğimiz ve kaygılandığımız şeyler...Din böyle algılandığı sürece de devam edecek...Dinle uyuşturuyorlar insanı,günahla,cehennemle korkutuyorlar ,insanların beyinlerini özgür bırakmıyorlar......Cennete gitme korkusuyla yapılan ibadet kölenin yaptığı ibadete benzer diyor,Ahmet Yesevi...Benim de en çok istediğim,bilim,sanat ,edebiyat,kültür haberleri duymak...Yok yok ne gezer :(((Uslanmaz bir iyimserim ben ama artık biraz karamsarlığa kapılmaya başladım,karanlıklar aydınlığa çıkar diye inanmak istiyorum

Mevlude Turk Topal dedi ki...

Ayy Sevdaa, dun biraz okudum sistim, biraktim. Bugun dedim belki sonlara dogru iyi seylerden bahsetmistir( sanki iyi birseyler oluyormus gibi ) Yazdiklarinin hepsine sonuna kadar katiliyorum, katiliyoruz da ne oluyor, hersey ayni tas ayni hamam. Hemcinslerimizde bu kadar orumcek kafalilik varken herseyi hakediyorlar da iste kurunun yanida yasta yaniyor:((
Hadi at bu karamsarligi uzerinden don sahalara. Sensiz tatsiz buralar. Hadi gel delirelim, birazda akillilar ugrassin bizimle:)))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Ah Nurten,hep aynıyız.Çok direndim bloguma yansıtmayayım güncel olayları diye ama,yazamayınca yorum atamayınca nedenini yazmam gerekti.Ya elbet geçecek bunlar,tarih doğal yolunu izleyecek ama sabır kalmadı.Umut var hala :))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Aynen ya,din bu dünyadaki ve ahiretteki mutluluğun inşaası için gelmiştir.Ama sanki din sadece ahireti ilgilendiriyormuş gibi lanse ediliyor yüzyıllardır.Temel amaç bu dünyadaki düzeni sağlayıp mutluluğa erişmek.Bunu yaparken de diğer canlılara saygılı olmak.Bu sayede de ahirette ödüllendirilmek.Yok ama bir ülkeyi istediğin gibi yönetebilmenin ilk şartı insanları cahilleştirmektir.Menderes tarafından toprak ağalarının tehditleri ve rüşvetleriyle kapatılan Köy Enstitüleri sonun başlangıcı oldu,gerisi de geldi.Yok ama umudum var hala ama sabrım kalmadı.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

He tamam bacım,toparladım biraz hem kafaca hem de bedence.Eskisi gibi olacağım yine :))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Fabrika en son 1971 de üretim yapmış,sonra kapandı.Dur ben karıştıra karıştıra ayarlarım,Türk usulü :)))

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

Güzel yüreklerinize sağlık olsun Öküzler tescillenmeye başladı artık yakın da belediyeleri onlar için arayacağız (gerçek öküzlere bile hakaret oluyor adlarını onlara yakıştırmak ama yapacak bir şey yok onlar da affetsin bizi)
Ötekileştirme dışında sıfır başarıyla 14 yılımızı yediler insanlar birbirinden tırsar oldu iyice.
Diyarbakır da yaşadım bu duyguyu alışveriş yaparken çalışanlar yabancı olduğumu anlamışlardı dikkatle ve ifadesiz bir yüzle bakıyorlar insanın yüzüne ilk etap da ben de gülümseyerek kolay gelsin deyince hemen hoş geldiniz nasılsınız hocam faslı başlıyor (beni acaba öğretmene mi benzettiler dedim oğluma yok anne yabancı gördüklerine nasıl hitap edeceğini bilmeyince hep hocam diyorlar dedi:)))
Havalı sarışın hanımı sevgiyle kucaklıyorum:))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Dedim ya önyargılı insanlar olduk diye,bazen yoldan geçen birine gıcık olacak oluyorum,sonra kendime hatırlatıyorum;belki Allah'ın çok sevdiği kuludur bilemezsin,yapma diye.Ama aynı anlayışı karşıdan göremeyince,hele de dış görünüşüyle dindar olduğu mesajını vurgulayacak şekilde giyinmiş biri bunu yapınca isyan ediyorum.İnandığın din koşulsuz insan sevmeyi emrdiyor,sen sadece sana benzeyenleri nasıl seversin demek istiyorum.Evet işte dışarıdan havalı sarışın hanım olarak görünüyorum sadece,ay bu yüzden gençliğimi siyah saçla geçirdim ben valla,hihihihi.Oysa bakmayı bilen göz anlıyor sizin gibi.Ben de sizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum.

Ayselce örgüler dedi ki...

Kraliçem seni bahar çarpmış melankoli hallere girmişin:)) yok yok cnm. şaka bir yana sana haklısın demekten başka diyecek bir şey yok:( neden yok , neyi nasıl ne kadar değiştirebiliriz ki kendimizce bir çok şeyin farkındayız ya da sadce birbirimizi anlayabiliyoruz ...düzendeki çirkinliklerle kültürsüzlükle ne kadar başedebilirz ?gücümüz ancak kendimize yeter çocuklarımızın ziyan olmamalarına yeter ...hele oturduğun çevrede dibindeki komşun padişahlık gelsin daha iyi olur diye duyarsan kafayı yememk elde değil işte böyle bir dünyadayız .

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Haklısın narinim biliyorum herkes layığını bulacak da beklemeye sabrım kalmadı

Merih'in Atmosferinde dedi ki...

Yazdığınız hepimizin yaşadıklarına yakın,eleştirilerinize katılıyorum.Ancak değiştirmek,beyinlerin sıfılanması paklanması için eğitim seferberliği lazım,evrensel değerlere inanmış bunu içselleştirmiş, yetkililerin olması gerekliki,bu acımasız dünyada güzel ülkemizde sizin gibi temiz yürekli insanlar, hepimiz bir arada ortak değerlerde buluşup bir şeyler yapmalı ama nasıl ? Kiminle işte onu arıyoruz hepimiz.Sanırım.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Merih hanımcığım,köy enstitüleri diyorum,başka da bir şey demiyorum.

Merih'in Atmosferinde dedi ki...

Kesinlikle haklısınız.Babacım rahmatli ilk mezularından dı bizlere çok şey kattı-ülkenin durumunun farkındaydı,son yıllarınıda alzaymerla cebelleşerek cekip gitti.