25 Ocak 2016 Pazartesi

NOSTALCİK PAZARTESİ-KAHROL SEN E Mİ DİSLEXİ

                  Çok az insanın bilgi sahibi olduğu,bu konuyu en iyi bilmesi gereken doktorlar ve öğretmenlerin çoğunun da bihaber olduğu zor bir insanlık halinden söz etmiştim bu yazımda.İnsanlık hali dedim çünkü aslında bu durumun hastalık olarak nitelendirilmesini de yanlış buluyorum.Hastalık değil kişilik özelliği demek daha doğru geliyor bana.Ben bir disletik kişinin annesiyim :))Kızım üniversiteyi kazandığı gün bu konuda bir kitap yazacağıma yemin etmiştim bundan yedi yıl önce...Hatta kızım da heyecanla o günü bekliyor.Bu sene kitabı ne zaman yazacağım belli olacak çünkü sınav yılındayız.Buyrunuz, okuyunuz efendim;kimbilir belki  sizin evde de bu özel insanlardan biri vardır ve farkında değilsinizdir ;))

http://dikiskis.blogspot.com.tr/2014/10/okullarn-snav-haftasna-girmeye-basladg.html?spref=bl

                 Acaba ben dislektik miyim diyorsanız da ,şöyle buyrunuz

http://dikiskis.blogspot.com.tr/2014/11/eriskinlerde-dislexi-testi-bir-takipcim.html

11 yorum:

EQ dedi ki...

Cok merak ettim ve her iki yaziyi da okuyacagim...ama daha rahat bir zamanda, sindire sindire. Su an nöbetimi bitmesine az kaldi ve yapmam gereken bazi islerim var, sonra da eve gidip yatacagimdir. Döncem ben sana doktorcum, öpüldünn:)

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

iyi nöbetler canım,aslında sana mail atmıştım öykü konusunda ama gitmemiş galiba,pazartesi yazının altına azıcık bahsettim.Sonra mailleşiriz gene.Öpüyom o güzel gözlerinden,Allah nazarlardan saklasın seni.

EQ dedi ki...

Simdi hemen baktim, ona da müsait olunca cevap yazicam canimcim. Oy yerim:)

sevdicann dedi ki...

Her çocuk özeldir filminde başroldeki çocuk disleksiydi. Orada tanıdım ben de. Kitap yazacaksın demek. BU konularda kitap yazılması çok önemli. Aileler bilgi sahibi olursa daha kolaylaşır bu süreç.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

evet çok önemli,kendi çocuğuma teşhis koyduktan sonra birçok çocuğun da hayatına dokunma fırsatım oldu.Aileler o kadar perişan ve çaresiz ki,21. yüzyılda,dünyanın en büyük şehirlerinden birinde İstanbul'da yaşayıp,bu konuda yardım alamamak öyle yalnız hissettiriyor ki insana.Hani daha az gelişmiş bir şehirde yaşasan,imkanlar bu kadar der azıcık rahatlarsın.Bu yüzden hem annelik hem de hekimlik tecrübelerimi paylaşacağım,kızım da misafir yazar olarak neler yaşadığını anlatacak.

Ayselce örgüler dedi ki...

Canım verdiğin her iki linkteki yazını okudum hemen kızım geldi aklıma bebekliğinden beri hırçın dikkat eksikliği olan bir çocuk büyüdü daha okula gitmezken kendi halinde oynarken bizim konuşmalarımıza göre soru sorardı hani biz oyalanıyor zannederken onun kulağı bizde olurdu ama böyle iken liseyi bitirene kadar hep öğretmenleri zehir gibi bir öğrenci ama konsantrosyon eksikliği dikkat dağınıklığı var diye beni uyarırlardı....Üniv. hazırlanırken dersanedeki sonuçlarına göre yol almadığını görünce psikoloğa götürmüştüm dr. dediği çokk zeki bir genç hayatta başarılı olacaktır demişti ben her şeyinde anlayışlı sabırlı olmaya çalışmışımdır şimdi 25 yaşını bitirmiş bir orman mühendisi olarak görev yapıyor ...yazdığın konu hakkında çok bilinçli değildim inan şimdi öğrendim anlattıklarımın konuyla alakası olduğunu düşünüyorum yanlışmıyım eğer ki farklı bir şeyden bahsetmişsem çok pardon bugün günümüz vardı kafam davul gibi :))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

aslında ne güzel ifade etmişsin işte;konsantrasyon bozukluğu,dikkat dağınıklığı demişler.Aynen yazımda dediğim gibi,dikkat dağınıklığı teşhisini yapıştırırlar hemen.Benim kızıma da demişlerdi öyle.Olasılıkla Melike'de de vardır dislexi,zaten genelde ilginç tipler oluyorlar.Bir kadın için çokça duyduğumuz bir meslek değil orman mühendisliği.Zor bir iş,dağ bayır gezecek,numune toplayacak,ota çöpe el atacak,havayı suyu börtü böceği kontrol edecek.Beliz de öyle,değişik değişik merakları var.Sen bilmeden üstesinden gelmişsin,sabır zaten en güzel yardım.Bir de babalar sabırlı olabilseler :))Doğru tahmin ettim değil mi :))

Ayselce örgüler dedi ki...

Tahminin müthişş ne yazıkki babadan hiç bir şekilde destek görmedik sadece dediği bu kız çok agrasif çok hareketli tembel bundan hiç birşey olmaz :((..babadan umudumu yitirince kendimce çaba gösterdim üstelik kalabalık bir ailede çünkü evimizde dede,babaanne bekar hala vardı daha da ötesi dışarıda olan halalar çoluk çocuk kalmaya gelirlerdi o hangamenin içinde inan çocuklarımı ihmal etmedim onlara elimden geldikçe zaman yarattım.
Vee kızım ilköğretimde iken yapılan bir testte doğayla alakalı bir meslekte başarılı olacağı çıkmıştı bu kadar doğru bir tesbit olur kızımın mesleği malum ve çok mutlu zaten kendisi erkek gibi cesur ve kocaman güçlü bir yüreği var... emin ol özelde çalışıyor ve iş yerlerinin karmaşıklığı patronların iş yüklemeleri bellidir çok şükür yapılması gerekenleri yapacak kendini ezdirmeyecek davranışları var ve müdürlerinden takdir alıyor bu da bana gurur veriyor... kardeşine derim ki keşke sen kız ablan erkek olaydı :))öpüyorum seni bilgili kraliçem.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

ben de seni tebrik ediyorum narinim,onca sıkıntının içinde yavrularını çekip çevirmişsin.Maşallah,hep mutluluklarını göstersin allah,ben de seni çok öptüm.

Pınar YARGICI dedi ki...

Bilgilendirici bir yazı ve çok önemli bir konu. Her iki yazıyıda ilgi ile okudum. Bir anne olarak paylaşım için çok teşekkür ederim doktorum. Kucak dolusu sevgiler benden size :)

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

sağol Pınarcığım,benden de sana kucak dolusu sevgiler..