2 Ocak 2016 Cumartesi

MİMLENDİM,NASIL BİLİRSİNİZ

        Blog takip listemde görünen,kendilerine yorum bıraktığım,bana yorum bırakan tüm blogerlar hepiniz cansınız.Birbirimize benzer özellikler taşıdığımız için iyi anlaşıyoruz zaten.Aramızda yirmili yaşlar da var ellili yaşlar da.Hepiniz için yazacağım ortak kelimeler var;beceriklidir,hayvan sever,insan sever,vatanını sever,iyi yazar,iyi okur,saygılıdır,dost canlısıdır,duygusaldır hepsinden önemlisi iyi insandır.İşte hepinizi bu özelliklerinizden dolayı takip ediyorum ve ayrı ayrı hepinizi seviyorum.Tek tek isim yazmak istemedim es kaza birinizi unutursam çok üzülürüm,sizi de üzerim diye.

TAZE TAZE-DERİN MAVİ-DEEP TONE

      
                              ( Efendim,kitabın sağ alt köşesi bu şekilde hasarlı olarak elime ulaştı,yoksa ben kitaplarımı çok temiz tutarım :) )
               

                  Neredeyse herkesin tanıdığı Deep,iyi bir blog yazarı olmakla kalmamış,çok iyi bir yazar olduğunu da göstermiş bu kitabında.Diğer kitaplarını bulamadığım için okuyamadım.Ama Derin Mavi ;çok eğlenceli,akıcı,düşündüren,sevindiren,üzen kısacası hayatın içinden bir şiir-öykü kitabı olmuş.Yazarın kalemini çok sağlam bulduğumu söylemeliyim.Öyküleri deneme tadında olmuş.Gerçekten öykü formunu çok iyi yakalamış,zorlama yok.Zaten Deep Tone hiç zorlanmadan,kasmadan,aman bir yazayım da görsünler demeden yazıyor blogunda da.Mesaj vereyim,ders vereyim,edebi değerimi yüksek tutayım kaygısı taşımadan yazdığı için de,bu saydıklarımın hepsi kendiliğinden geçiyor okuyucuya.Daha pek çok kitap yazacağına eminim.Ben kendi adıma ,sıkı bir roman yazarı olabileceğine de inanıyorum.Kısacası,hani baş ucunuzda uyumadan önce okuduğunuz içinizi ısıtan,sizi rahatlatan kitaplarınız olur ya,hah ,Derin Mavi işte o kitap...Alıp okuyunuz efendim.

1 Ocak 2016 Cuma

TAZE TAZE-TERS DÜZ-MERT OFLUOĞLU

                                 


                    Bir polisiye sever olarak büyük bir merakla başladım kitaba.Aklınıza gelebilecek her türlü polisiye,gerilim,macera,doğaüstü vs yazarının mutlaka bir kitabını okumuşumdur.Yani bu türler konusunda okuyucu olarak tecrübem çok.Mert gencecik bir yetenek,üstelik de Karadenizli,yani hemşom.Ben de Ordulu'yum.Orada doğup büyümedim ama çocukluğumda her yaz,yetişkinliğimde ise zaman zaman köyümüze gittim.Mert'in anlattığı Bozbalık benim köyüme çok benziyor.Benim köyüm bir dağ köyü,romanın kahramanlarının evi gibi bizim evlerimiz de dağın tepesinde yeşilliklerle adeta boğulmuş durumda.Yani romanı okurken,komşu evin penceresinden bakıyormuşçasına oradaydım ben de.Sadece bizim köyümüzde çarşı falan yoktur,köy meydanı ve mahalleler de.Çünkü dağın eteklerine yayılmış tek tük ,birbirinden uzak evlerden oluşur köyümüz.
                     Gelelim romana;bir ilk roman olmasına,yazarın henüz hayat tecrübesi biriktirecek bir yaşata olmamasına rağmen,yazımı,dilinin sadeliği,tasvirlerin yaratıcılığı,konu bütünlüğü oldukça başarılıydı.Genelde yazar olmaya heveslenip ilk kitabı çıkanlarda okuduğum lise edebiyat dersi kompozisyonu havası yoktu kitapta.Daha önce bipoşetin söz ettiği üzere,soyadı kullanımları beni rahatsız etmedi.Daha ilk girişte soyadı baskısı olunca !'Allah,galiba bipoşet haklı,gözümü tırmalayacak bu soyadları ' diye düşündüm önce itiraf edeyim,ancak bir iki sayfa ilerleyince;soyadlarını bu şekilde sık kullanmayı,romanın polisiye karakterini vurgulamak ve bu hissiyatın okuyucuya tam olarak geçmesini sağlamak için,yazarın bilinçli olarak tercih ettiğini anladım.Ben kitabı bir solukta okuyup bitirdim,hiç sıkmadan,sürekliliği bozulmadan aktı kitap.
                       Sevgili Mert ( blog Kafa Dergi );yolun açık olsun ablacığım.Sen yazacaksın eminim.Bu ilk hevesle yazılmış bitmiş bir yazarlık hikayesi değil.Ahmet Ümit,Sadık Yemni,Osman Aysu gibi Türk Polisiye-Macera yazarları arasında yer alacağına eminim.Genelde kitaplar hakkında beğenilerim konusunda çok bonkör değilim emin ol ve ben seni gerçekten beğendim....
                        Sevgili okuyucu,bu türü seviyorsanız bu kitap kaçmaz.Polisiye sevmiyorsanız da doğa severseniz,bu kitap gene kaçmaz.Yok ben romantizm isterim diyorsanız o da var,alıp okuyunuz efenim.

31 Aralık 2015 Perşembe

AHT BÖLGESİ PRENSESİ EKSELANSLARI MEVLÜDE'NİN ÇOOK ÖZEL MİSAFİRLERİ İÇİN YAPTIĞI TİRAMİSUUUUU

              Şatonun cesur prensesi misafir ağırlamakta sınır tanımayan bir insan.Orada olduğumuz süre boyunca ne yapacağını şaşırdığı gibi,yanımıza ne katacağını da şaşırdı.Artık  en sonunda kendisine karşı isyan ederek yeteerr daha bir şey alma ve verme demek zorunda kaldık eşim güneşimle.Bilmem kaç tane örgü bere,çikolatalar,tuhafiye malzemeleri,yığınla dikiş dergisi vs vs derken,aşkım güneşim yaptığı tiramisuya bayılınca bir de kutu kutu mascarpone peyniri kattı yanımıza.Haa daha ilk gün,tahta zeminde kayıp düşmeyelim diye ikimize de altı lastikli çorap almış,onları giydirdi bize.Öyle can bir kadın.
              Benim eşim güneşim pek kimselerin yaptığını beğenmez.Mevlüdem'in tiramisusuna bayıldı,gelip gidip yedi.Tarifi almamı da sıkı sıkı tembihledi.Efenim,prensesin özel kayıt defterinden direkt yayınlıyorum,Sevdicaaannn bak prenses hala tarif defteri tutuyor bizim gibi,buyrunuz,



Efenim püf noktası,prenses kahve olarak neskuik kullanıyor,böylece daha hafif ve hoş bir aroma elde ediliyor.
         Öncelikle,yumurta sarıları,şeker,peynir ve vanilyayı çırpıyoruz.


Sonra köpük halindeki yumurta akını yavaş yavaş alt üst ederek ekliyoruz.Krema kıvamına gelince eklemeyi bırakıyoruz


Kremamız hazır olduğunda kedi dillerini tarif üzerine ıslatıp borcama diziyoruz




Tiramisu hazır.Dolaba kaldırıyoruz.Prensesin bir püf noktası da burada,üzerine direkt kakao değil yine neskuik serpiyor ama servis ederken serpiyor.Böylece hem görüntü bozulmuyor hem de lezzet tavan yapıyor.Servisten önce en az iki saat dinlenmesi lazım o yüzden siz sabahtan yapıp atın dolaba,çok pratik ama aşırı lezzetli bir tarif,prensesim çok yaşa,prensesim çok yaşaaaa.....











HERKESLERE MUSMUTLU YILLAAARRR-ABLAMIN TAVUKLU MEZESİ

                   Gelen yıl giden yılı aratmasın,ilk dileğim bu.Sonra da,herkes dilediğince mutlu ve sağlıklı olsun.Hayata umut adamaya devam.Akşam sofralarınız için nefis ve de çok hafif ve de yapımı çok kolay bir tarif de benden gelsin,

                   TAVUKLU MEZE
     Tavuk göğüs eti
     Yeşil soğan
     Yoğurt
     Mayonez
     Tuz
                   Miktarlar isteğe kalmış ama ben 1 kg tavuk göğüsü,1 kg yoğurt,6-7 adet yeşil soğan ve bir orta boy şişe mayonez kullandım.Bu tarif ablama ait müthiş bir mezedir.Tavuk göğüsleri güzelce haşlanır,dikkat tuz atmadan haşlıyoruz.Sonra ince ince kıyılır,




Yeşil soğanlar da ince ince kıyılır,yarı yarıya yoğurt ve mayonez karışımı ve tuz eklenip karıştırılır,




Kıvamı rus salatası ayarında olana dek mayonez ve yoğurt ekleyebilirsiniz.İyice karıştırdıktan sonra dolaba kaldırılır.Bekledikçe lezzetlendiği için sabahtan ya da birgün önceden yapmanızı tavsiye ederim.Çok lezzetli bir meze oluyor,özellikle çocuklar bayılıyor.


Afiyet olsun.



30 Aralık 2015 Çarşamba

KENDİME YENİ YIL HEDİYELERİM

                   Benim kitapçı sitem bakımdaymış,ben de İdefix'ten sipariş verdim.Ancak eksik geldi kitaplar,Deep Tone'un iki kitabı,Şebnem'in önerdiği Beş Sevim Apartmanı gelmedi.İşte gelenler,hangisinden başlayacağımı bilemedim,ayy çok mutluyum yahuuu






Mert,Deep daha yakından tanışacağız,hadi bakalım :)))


NOSTALCİK PAZARTESİ ( BU HAFTALIK ÇARŞAMBA )

               Ayşeee,beni affet pazartesi ekose yayını yapınca kaldı,dün de çok fena hastaydım,spastik kolon sendromum var benim dün atak geldi yazamadım.Artık bugünkü yazımı pazartesinin niyetine okuyun dostlar.
              Nurayım'ın ekose etkinliğinin yavaş yavaş sonuna gelirken benim ÇİÇEKLER VE KADINLAR-DİVİTİN PAZEN etkinliğimi hatırlatayım dedim.Ocak ayı boyunca divitin ya da pazen kumaşla dilediğiniz bir parçayı dikip bizimle paylaşın.Bu sene etkinliğimi iki güzel insanla paylaşmak istedim,onlar da divitinler ve pazenlerle aşk yaşayan iki dikiş sever.Ekose etkinliğimizin annesi DİKTİM DİKTİM GİYDİM-NURAY örtmenim ve ORNİTORENK HANDE MADE-GONCA.Divitin ve pazenleri tek başıma sahiplenmek istemedim,etkinliğime ikisi de ev sahipliği yapıyorlar.Yani bu etkinliği ben düzenliyorum ama etkinliğimizin üç annesi var.Geçen sene ilkini yapmıştım ve herkes sayfasında paylaşmıştı.Bu sene bir değişiklik yapıp topluca benim sayfemda paylaşmak istiyorum.Diktiklerinizi drsevdasahin@gmail.com adresine atın.İstediğiniz kadar foto atabilirsiniz,hepsini yayınlamayı düşünüyorum.Artık kaç yayın gerekirse o kadar yaparım.Süreyi ocak sonu diye düşündüm.Yetiştiremeyenlerinkini de daha sonra ek yayın yaparız artık.Bu etkinliğimizin şerefine nostalji için geçen seneki yazımı yayınlayayım dedim,buyrun
http://dikiskis.blogspot.com/2014/11/kadinlar-ve-cicekler-bu-gun-sevgili_12.html
    Giyilmiş halleri de burada buyrun
http://dikiskis.blogspot.com/2015/05/eskileri-giydim-buyrun.html

28 Aralık 2015 Pazartesi

EKOSEYE VİNTAGE YAKIŞIR-FİNAL

                 Tüm direnmelerine rağmen ekosem bitti ve hatta alışverişte giyildi.Ayol giyeceğim falan yoktu ya,Beliz yılbaşı hediyesi alacakmış arkadaşına mecbur çıktım.Bari çıkmışken de ilk kez olarak dış mekan moda çekimi yapalım dedim,bebişim de kabul etti.Başkaca bir şey yazmayacağım buyrun,









































EKOSEYE VİNTAGE YAKIŞIR !!!!

                Durun ,hemen heyecanlanmayın,elbiseyi bugün giymeyeceğim.Aslında giyebilirdim.Son kontrolleri ve el dikişlerini tamamladığım sırada hızlı bir fermuar çekişi ile fermuar ayağı elimde kalmasaydı tabii.Aslında tamamen benim hatam ve dalgınlığım çünkü fermuar fazlalıklarını kestikten sonra el dikişiyle kapatma aşamasını unutmuşum.Allah kimsenin başına vermesin dostlar,fermuar kenarlarına kumaşla birlikte overlok çekmiştim,bugün tek işim bu dikişleri sökmeye çalışmak oldu.Yani sinirimden terler içinde kaldım.Neyse yarın (yani aslında bugün,saat onikiyi geçti ) tamamlayıp giyerim artık.Şöyle bir ön gösterim yapayım dedim.
                  Nurayım'ın ekose etkinliğinin yavaş yavaş sonuna gelirken benim ÇİÇEKLER VE KADINLAR-DİVİTİN PAZEN etkinliğimi hatırlatayım dedim.Ocak ayı boyunca divitin ya da pazen kumaşla dilediğiniz bir parçayı dikip bizimle paylaşın.Bu sene etkinliğimi iki güzel insanla paylaşmak istedim,onlar da divitinler ve pazenlerle aşk yaşayan iki dikiş sever.Ekose etkinliğimizin annesi DİKTİM DİKTİM GİYDİM-NURAY örtmenim ve ORNİTORENK HANDE MADE-GONCA.Divitin ve pazenleri tek başıma sahiplenmek istemedim,etkinliğime ikisi de ev sahipliği yapıyorlar.Yani bu etkinliği ben düzenliyorum ama etkinliğimizin üç annesi var.Geçen sene ilkini yapmıştım ve herkes sayfasında paylaşmıştı.Bu sene bir değişiklik yapıp topluca benim sayfemda paylaşmak istiyorum.Diktiklerinizi drsevdasahin@gmail.com adresine atın.İstediğiniz kadar foto atabilirsiniz,hepsini yayınlamayı düşünüyorum.Artık kaç yayın gerekirse o kadar yaparım.Süreyi ocak sonu diye düşündüm.Yetiştiremeyenlerinkini de daha sonra ek yayın yaparız artık.
                     Gelelim ekoseme,ekose bana hep eskiyi çağrıştırdığı için vintage bir model dikmek istedim.Eski Burdalar'dan 1968 yayını şu dergiyi ve şu modeli seçtim;






Benimkisi soldaki model,kol boyunu uzattım


Bu nedir diye soracaksanız,masada kalıp çıkarırken sırtım ve boynum çok ağrıdığı için,dur bakalım sofrada bir deneyeyim dedim,aman pek rahat ettim.Bundan sonra hep sofra üzerinde çıkaracağım kalıplarımı.Eski dergilerden kalıp çıkarmak inanılmaz zor çünkü karman çorman çizgiler.
            Genelde yaptığım gibi üst kalıbı çıkardıktan sonra dikiş aşamasına geçtim.Üst bedeni ayarladıktan sonra eteği pratik olarak yerleştirdim.Fakat daha önce de yazmıştım bir yayınımda,eski kalıplar birer sanat eseri arkadaş.Bu kalıp da düzeltmelerini yaptıktan sonra cuk diye oturdu üzerime,bu patrondan çok şey dikerim ben.Neyse üst beden tamam olunca yaydım halının üzerine,eteği tek parça olarak dikdörtgen kestiğim kumaşımdan oluşturacağım,sadece arka ortada dikiş olacak,bunun için beden parçasının ortasını işaretleyip,kumaşımın da ortasını bulup ikisini ortada iğneledim.Daha sonra iki yana doğru göz kararı pileleri ayarlamaya başladım.İki denemeden sonra işlem tamam oldu,direkt makinaya çektim.




Tabi,pile yaptığım için kareleri tutturmak mümkün olmadı ama üst bedende her şey bir hizada,

Bu fotoda ben fermuarı parçalamadan önceki sırt durumunu görüyorsunuz :))






Yan dikiş


                    Ekose dikerken çizgileri denk getirmek önemli ancak düşünülenin aksine çok zor değil,ilk parçayı biçtiğinizde diğer parçaların üzerine yatırarak çizgilerin denk gelmesini sağlayabilirsiniz.Örneğin ön parçayı biçtik,arka parçanın kalıbını kumaşın üzerine koyuyoruz ve biçtiğimiz ön parçayı da bunun üzerine koyup yan dikişleri üst üste getirip çizgileri kontrol ediyoruz sonra da arka parçayı biçiyoruz.Anlatırken karışık gibi ama yaparken çok kolay.
               Elbisem şu anda böyle gözüküyor,fermuarını bugün tekrar dikip yakasını tamamlayacağım.Akşama da giyer paylaşırım,olmadı yarına kalır.
         


          Hadi kalın sağlıcakla...