İlk durağımız cuma günü kumaş pazarı oldu.Pazar taşınmış,berbat bir yere kurulmuş sakın arabanızla gitmeye kalkmayın.Fiyatlar konusunda çok parlak değil ama bol çeşit var.Aslında pazar umrumda değil,Mevlüdem'le gezmek,fikir alışverişi yapmak harika.Hiç kumaş almasam daha iyi olacak çünkü bayramda annemi soydum ve dört koca torba kumaşla döndüm İstanbul'a.Sayfamda paylaşmıyorum kumaşları artık,herkesin bizim kadar hesaplı kumaş alış verişi şansı olmuyor ne yazık ki.O yüzden de,nispet yapar gibi hissetmeye başladım kumaş yayını yapınca,ben de yapmama kararı aldım.Neyse,canım annem tarafından ihya edildiğim için,hiç kumaş almasam da olur belki de yıllarca.Ama duramadım tabi bir iki tane aldım yine.Dedim ya,amaç beraber olmaktı zaten.Bol sohbet eşliğinde pazarı bitirip,Küçükyalı'daki kumaşçıya gidiyoruz tekrar.Aman o ne,biz gidene kadar sevgili kumaşseverler bayağı bir hafifletmişler sepetleri.Çok seviniyoruz,sağolsun okurlarımız bizi utandırmamışlar,çıkıp çıkıp gelmişler,kumaş almışlar.Bizim gitme amacımız nezaket ziyaretiydi aslında ama yine birer ikişer parça bulup aldık biz de.
Mevlüdem çok kısmetli bir kadın,kendisi kısmetli olmakla kalmıyor,kısmetini etrafına da dağıtıyor cömertçe.Biz kumaş alırken komşu dükkandaki deri sanatçısı Pınar yanımıza geliyor ve Mevlüdem 'den Avrupa'daki deri alış verişi hakkında fikir almak istiyor.Sohbet derinleşiyor ve Pınar'ın dükkanını ziyaret ediyoruz.Kendisi internet üzerinden satış yapıyor.Çok güzel takıları çantaları var,hepsi el emeği.Ürün çeşidinin daha da bol olduğunu ama elinde şimdilik bunların kaldığını söyleyerek bizimle paylaşıyor Pınar.Takı ve çanta dışında yeni fikirleri olduğunu,bunları geliştirdikçe internet adresinde paylaştığını da ekliyor sözlerine.
Bu atölyeden daha çok işler çıkar diyoruz ve üçümüz de farklı öneriler ve fikirler veriyoruz Pınar'a.Mevlüdem üşenmeden telefon görüşmeleri yapıyor ve Pınar'ın sanatını daha geniş çevrelere iletebilmesi için çabalıyor,kısmetini saçıyor yani,güzel insan işte.
Bakın neler neler var,
Son fotoda net olarak deri sanatçımız Pınar görülüyor.Gencecik,içi kıpır kıpır,yapacak çok şeyi,yürüyecek çok yolu var.Biz de ona yolun açık olsun diyoruz ve oradan ayrılıyoruz.
Ve günün sonu da geliyor artık,biz birbirimize doyamadık.Daha çok konuşacaklarımız,konuşmadan anlaşacaklarımız var.Mevlüdem bir güzel insan,olduğu gibi,göründüğü gibi,hani benim nirvanaya çeyreklikler var ya işte onlardan.En kısa sürede görüşme planları yaptık.Öyle,günün heyecanıyla yapılmış,eve gidince amman boşveer denilip unutulacak planlar da değil hem.Ne o öyle bir insan,ne de ben.Çok yakında yeni bir yayında bizi birlikte görürseniz şaşırmayın.
Güle güle Mevlüdem,yolun açık olsun,şimdiden özlendin bilesin.....