25 Kasım 2015 Çarşamba

EKSELANSLARI PRENS VE PRENSESİN ŞATOSUNDA KÜÇÜK KÜÇÜK GEZMEYE DEVAM !!

                       Artık biliyorsunuz,sözünün eri bir insanım.Ertesi yarın dedim,işte ertesi de oldu,yarın da.
                       Evde yaptığımız küçük gezintinin ardından ayrıntılarla devam edelim.Ekselansları prenses Mevlüde,prensesliğinin yanında bir de becerikli bir kişilik.Muhteşem mutfağının hakkını vererek lezzetli pişirmeler yapıyor.Söz konusu mutfak ve içine daldığımız sarmalar;



Sonra efenim,prenses bir tiramisu yapmıştı ,valla eşim İtalya'da esas yerinden yemiş adam,ben böyle tiramisu yemedim diyerek direkt tepsiye el koydu.Sonra prenses benim belermiş gözlerimi yerine sokmak için kestane faslını başlattı.Gelmeden uyarmıştım kendisini,kestane için adam keserim ben !!!Az sonra kestanelere kavuştuğumda nasıl mutlu olduğumu göreceksiniz;


Suratımdaki vahşi ifade giderek yumşayacak,

Bakınız,melek ifadesi geldi bile.

Bu arada yaslandığım sandık ve daha nice sandıklar evin muhtelif yerlerine dağılmış durumda.Ne de olsa prenses,kirli sepeti bile antika sandık.


Yüzümdeki ,başka alemlere akmış ifadeye dikkat ediniz,çünkü nihayet salona ulaştım ve az sonra kestaneleri gömeceğim.Şaka değil,mutfaktan salona gelene dek kestaneler soğudu.


Yalancıktan eşim güneşime de ikram ediyorum ama hepsini ben yiyeceğim aslında.Bu sırada ekselansları prenses müdahale edip beni kendime getiriyor da adamceğiz de bir iki atıyor ağızına.


Kestane dediysem,öyle marketten alınma değil.Mevlüdem kendi elleriyle toplamış,doğal yetişmiş kestaneler.Tadı hala damağımda.
                  Ertesi gün eşim ekselansları prens Nedim ile birlikte kolleksiyona yeni parçalar eklemek üzere jipe atlayıp gidince biz de prensesle ufak bir geziye çıktık.
                  Önce trafik kazasında ölen bir genç için yapılmış küçük bir sunağa uğradık.

 



Oradan Ath'a geçtik

Başımdaki şapka prensesin hediyesi.O yüzden çok kıymetli.Şapka tutkumu bildiği için zerefet gösterip bu şapkayı almış bana.


Direğe dikkatli bakan beni de görür.


Çok güzel üçgen çatılı eski binalarla dolu burası.Belçika,ikinci dünya savaşı sırasında çok hasar almadığı için binalar orjinal durumda.



Son iki foto aslında Bürüş'e ait ama Ath'daki binalar da aynı görünümde.Gülüşmekten foto çekmemişiz ben de fikir olsun diye Bürüş'de çektiklerimizi koydum buraya.
                           Gezimizi sonlandırıp eve dönüyoruz artık.Çünkü atölyede işimiz var.Prensese el yapımı ayakkabılar hediye edeceğim ona yakışır şekilde.


Evde koca kişisiyle buluşup şatonun en dış cephesinde poz veriyoruz.Sağ tarafta da gördüğünüz kemerli girişin bir eşi var.Bu kapılardan avluya giriliyor ve karşıda ana binayı görüyoruz.

Ana bina,dikkatli bakarsanız prensesle beni sohbet halinde göreceksiniz.Geceki ambiansı görün istedim.

Bu da ana giriş.İçeride koridorda şahane bir pano var,


Afrika'dan getirilmiş el yapımı bir pano,ancak ışık yetersiz geldiği için bu kadar görüntülenebiliyor.Dedim ya,evin her köşesinde antika,eski,el yapımı orjinal objeler var.Ev adeta müze ev gibi.Ziyarete açılsa açılır yani.
                   Efenim bugünlük de bu kadar,yarın atölyede çalıştayda buluşana kadar sağlıkla kalın.

























15 yorum:

Mevlude Turk Topal dedi ki...

Muzemiz 7/24 aciktir, herkesi bekleriz, giris ucretsizdir.:))
Bakmayin Sevdanin cok guzel yemek yapiyor dedigine, butun yemekler duruyor.:)) Bende dugun yemegimi yapmisim ne?!!!!

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Yaniii,biraz şişmanladım diye doymam sandın zaar :)))Kızııım o kadar sarma yedim ki,başka yemeklere yer kalmadı ki....Ellerine sağlık.

Nuray dedi ki...

Sevdacığım yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat derler yaaa,neyse ki sen hepsini anlatmışsın,ben de güzel güzel bakıp duruyorum,bir den bitti...Kırmızı şapka çook yakışmış,zaten sana her şey yaraşır güzel kadın...Eşik sohbetinize bayıldım,fotoğraflar çok güzell...İkinizi de kocaman öpüyorum...Sahiden de dediğini yapıyorsunn

nurtenbegendi.blogspot.com dedi ki...

Çok güzel bir tatil olmuş. İkiniz adına da sevindim. Darısı bizlerin başına, size de yeniden nasip etsin.

deeptone dedi ki...

ha haaaa gezi kısımları güzel deeee ev kısımları çok tatlı yaaaaa :))))

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Canımsın Nurayım,daha bitmedi yarın da yazacağım merak etme.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Çok sağolun Nurten hanımcığım,darısı başınıza.Merak etmeyin siz yoktunuz ama adınızı andık.Siz gibi güzel dostlar hep anıldı.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Sevgili deeptone,daha evi bitiremedim,yarın inşallah bitirmeyi planlıyorum ama kısmet.Anacığım ben tüm evi gördüm derken,oradan buradan oda,merdiven falan çıkıyor.Ben de tamamını göremedim.

Yelek dedi ki...

ne zamandır blog ziyareti yapamamştım. Sayfana girdim. Hiiiiiiiiii birde ne göreyim "Mevlüdenin yanına gitmiş" dedim gerisini hatırlamıyorum. Gözümü acilde açtım. Düşün öyle bir hasetlendim.:))) İşin şakası bir yana ne harika bir gezi olmuştur.Mevlüdeyede yazdım, ne çok eğlenmişsinizdir. Harika birşey yapmışsınız. Anlatımın fotoların süper. Sefanız olsun vallahi. Şapkanada ayrıca bayıldım.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Hahahahaaa,ay güldüm afedersin,aaa çok üzüldüüüümmm geçmiş olsuuunn.Seni de bol bol andık üzülme. Belki beraber gideriz sonra :))

Yelek dedi ki...

İnşşşşşallaaahhhhhhhh

belguzaranne dedi ki...

SAPKANIZI IYI GUNLERDE KULLANIN

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Çok teşekkürler,hoş geldiniz

EQ dedi ki...

ahh o gemide ben de olsaydiimm...nirirnirimmm:) ah be Sevda'cim, niye cok daha önce tanismadik ki biz senle sankim, ben de atlar gelirdim oraya ozaman, ya da bana da ugrardiniz...allahim ne harika olurdu yaaaa. Insallah ilerde kismet olur bu, inaniyorum ben:)

Ne iyi yapmissiniz da bulusmussunuz, harika olmus. Ikinizi de öpüyorum canlar.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Yaparız ki gene,benim ablam da Almanya'da yaşıyor,Mevlüdem de kardeşim gibi,yani gelirim ben gene.Aşkım güneşim de deli ya benim gibi,gidelim desem yarına bilet bulur o kadar.Hem sen gitsene Mevlüde'ye,ne kadar sevinir,şatosunun yalnız prensesi o,tanışmamızın doğru zamanı da buymuş demek ki.Yanlış zamanda tanışıp birbirimizi yanlış da anlayabilşrsik.Olmuyor mu sana da,bana daha geçenlerde oldu,çok iyi anlaşacağımı düşündüğüm genç bir yazar kızımıza aklımca çok güzel bir yorumda bulundum,fena çemkirik yedim.Demek ki onunla yanlış zamanda tanıştım.O yğzden geç olsun ama sağlam olsun,ben seni çok sevdim,yine söylüyorum işte.