19 Nisan 2015 Pazar

BENİM DUYGUSAL ZAMANLARIM

                 Ruhum yaralıdır benim.....Yaralıdır çünkü,yetiştiremediğim yapamadığım ne çok şeyim var!!! Zamanım ve imkanlarım yetmedi yapmak istediklerime.İçimde bir yanardağ var.Ne okumaya,ne yazmaya,ne dikmeye,ne söylemeye,ne ne ne....,yetişebiliyorum.
                 Yetenek ve beceri karşısında hüngür hüngür ağlayan biriyim ben.Yetenek yarışması izlerken soluk soluğa kalıp,gözyaşlarına boğulan biriyim.İnsanın başarabildiklerine her defasında hayran kalıp,ruhumdan bir şeyler kaybeden ve daha fazlasını geri alan biriyim.Bir kitapçıya girdiğimde telaşlanırım örneğin,ne çok okunacak kitap var,nasıl yetiştireceğim, hepsini okumaya ömrüm yetmeyecek diye...Her gördüğüm el sanatını yapmak isterim,o yüzdendir bir oradan bir buradan yaptıklarım.Belki de yıllarca,hayatın dişlileri arasında ,günlük hayatı kotarma çabası yüzünden,birçok şeyi yapmakta eksik hissettiğimden böyleyim.Blog açmak biraz teskin etse de ruhumu,yetmiyor bana.Opera söylemek istiyorum örneğin; ruhumdaki açlığı ve fırtınayı sesimle iletmek istiyorum yeryüzündeki her canlıya.Her canlının ruhuna dokunmak istiyorum,incinmiş canlılara tekrar yaşama sevinci vermek istiyorum.Kırgın bir canlı görmek ruhumu incitiyor,parçalara ayrılıyorum.Bitki ,hayvan,insan fark etmiyor,her kırgın canla ben de kırılıyorum.Belki de sanata karşı hissettiğim duygular bu yüzdendir,çünkü sanat ruhu onarıyor,besliyor.Bilimsel bir şey bu,sanat karşısında endojen endorfinler dediğimiz mutluluk hormonları salgılıyoruz.Tıpkı serotonin konusunda anlattığım gibi.
                   Yaratıcının yarattığı her canlıya karşı neden bu kadar sevgili ve bağışlayıcı olduğunu çok rahat anlayabiliyorum.Güzel bir eseri ortaya koyduğunuzda hissettiklerinizi bir düşünün.Çocuğunuzla nasıl gurur duyduğunuzu,açan çiçeğinize nasıl aşık olduğunuzu,diktiğiniz elbiseyi saatlerce nasıl seyrettiğinizi düşünün.Belki de,yaradılışımızın temeli budur; yeni bir şeyler yaratmak.Elbette ki biz, yoktan var etme yetisine sahip değiliz ama var olanlarla yeni bir şey yaratmaktır belki de görevimiz.Belki de bu yüzden yarım kalmış ve mutsuz hissederiz kendimizi.
                    Yıllarca depresif rahatsızlıkları olan hastalarımı sanata yönlendirdim.Beni dinleyip bir şeyler yapanlar arasında iyileşme görmediğim hastam olmadı hiç.Belki de bilmeden ruhlarındaki eksiği tamir etmelerini sağladım.Ve şimdi kendimi onarmalıyım,yapmak isteyip yapamadıklarıma ulaşmaya çalışmalıyım.Piyano çalmalıyım örneğin,parmaklarım benden habersiz gezmeli tuşların üzerinde...Haaa,denemedim sanmayın,iki ay kursa gitmişliğim var ama ne yazık ki o zamanlar kendime ayıracak vaktim olmadığı için bırakmak zorunda kalmıştım.
                    Kaç kitap projesi var kafamda,onları da hayata geçirmeliyim,yoksa gözüm açık gideceğim.Bir çoğu kafamda yazılmış ve hatta düzeltmeleri bile yapılmış durumda.Dediğim gibi nasıl yetiştireceğim bu kadar işi???
                    Sadece kendim yaptığımda değil,birileri bir şeyler yaptığında da mutlu oluyorum ben.Herkes her şeyi başarsın,herkes mutlu olsun istiyorum.Başka canlıların mutluluğuyla da besleniyorum.Belki de o yüzden her işe,herkese maydanoz oluyorum.Paylaştığım her yazımı,aslında ,bakın ben yapabiliyorum,siz de yapabilirsiniz demek için yazıyorum.Yaratılışta bize verilen zeka,güzellik,yetenek gibi şeylerin övünme konusu yapılamayacağını düşünüyorum.Zaten size bağışlanmış hazır bir şeyle övünemezsiniz.Ancak ,kendiniz bir şeyler başardığınızda da övünmek hakkınızdır.
                    Madem yapacak çok şeyim var,kalkıp hazırdakilere başlayayım bari.Bol yaratıcı emekli günler diliyorum hepinize.....

9 yorum:

Nuray dedi ki...

Sevdacığım,canım benim,duygusal blog arkadaşım,tam kalkıyordum bilgisayar başından yazını okudum,kaldım ...Bir iki farklılıkla o kadar aynı ki duygularımız,ve sen o kadar güzel anlatmışsın kii,o kadar güzel duygularıma tercüman olmuşsun kii...Benim için de blog paylaşmak ve hobilerle ilgili sohbet etmek demek,başka bir derdim yok,benim gibileri bulmak...Tek başıma mutlu olmak utandırır beni çoğu zaman,bu güzelliği şu da görmeli,bu ucuz kumaştan herkes almalı,bu iş insanı mutlu ediyorsa herkes yapmalı,diye çırpınıp dururum,çevremdeki herkesi öğrenci ben de öğretmen illa öğreteceğim,illa anlayacaklar....Viyana'da konsere gitmek istiyorum,Mozartı orda dinlemek istiyorum,dünyayı gezmek,pzarlarını dolaşmak istiyorum,İtalya da sardunyalarını sulayan kadını görünce düşündüm,benim de var sardunyam ve çiçeklerimiz için aynı şeyleri hissediyoruz,öyleyse biz çiçek kardeşliği yaşıyoruz.........O işler beni bekler,çenem açıldı,Sevdacım çok güzel bir yazı,ağzına sağlık ,yüreğine sağlık canım iyi ki varsın,var ol her zaman :)

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Biliyorum ki zaten öyle olduğunu,hiç tanışmadığın,hiç görmediğin birine niye yakınlık duyasın ki başka???Yazdığımız,paylaştığımız şeylerden anlıyoruz birbirimizi,biliyorum ki belki hiç görüşemeyecek olsak da uzaklarda dostlarım var benim.En başta sen,Begüm,Mehrinaz,Nurten,Gizem,Mutlu Kız ve şu an için adını ha

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Mevlüde ve şu an için adını hatırlayamadığım dostlar.Emel'i saymıyorum çünkü onunla buluşma planı yaptık bile.Sağolun hepiniz ruhumu aydınlattığınız için.....

Adsız dedi ki...

mutlu kız sızı cok sevıyor :) ve bugun sokakta gorsem kesınlıkle tanırdım sızı :)
herseyden once ureten , yaptıklarından zevk alan ve ınsanlarla paylasan ınsanlar cok fazla deger verılmeyı hak edıyorlar.
bazı ınsanları tanıyoruz kı bırseyler yapmak ıstedıklerınde cocuklarının hayallerını kıran onların enerjılerını bosa harcayan ..ne yazıkkı boyle ınsanlar tanıdıkca pozıtıf olmanın uretmenın amaclarının pesınde kosmanın ne kadar degerlı oldugunun farkına varıyorum .. bırseylerden zevk alan ve bunlara zaman ayıran ınsanlar nasıl mutlu olunacagını bılıyorlar..
herseyden once blogu olan ve yaptıklarını anlatan ınsanlarla paylasan ,nasıl yapılacagını anlatan ınsanlar hem bıze yol gosterıyor hem umut verıyorlar.bu benım ıcın cok degerlı . yazılarınızdan yolun basında bır dıkıs sever olarak cok buyuk keyif alıyorum .. maılıme dustugunde paylasımlarınız saat kac olursa olsun acıp okuyorum .ıyı kı varsınız !

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Ooo,kıyamam ya,çok çok sağol,ne güzel şeyler yazmışsın,eğer ilham verebiliyorsam sana başarıyorum demektir.Öperim yanaklarından.

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Domateslere gelince,kapaklar üste gelecek ve suya batmış olacak.Su kanadıktan sonra,10 dakika kaynatacaksın çıkardığında kapak altta kalacak şekilde soğumaya bırakacaksın.

Adsız dedi ki...

cok tesekkur ederım bu bılgı ıcın..gercekten ılham verıyorsunuz.aslında baska bır sey daha sormak ıstıyorum farklı bı konu ama sızın alanınız :) safra kesesı amalıyatı oldum
2014 kasım 26 da..kapalı oldum spora baslamak ıstıyorum sorun amalıyattan kac ay sonra spora baslanmalı? bu konuda bılgı verırsenız cok sevınırım

Dikiş Sevda’ sı dedi ki...

Laparoskopik cerrahide iyileşme bir hafta on gün içinde gerçekleşir.Seninki olalı aylar geçmiş zaten,istediğin zaman başlayabilirsin spora.Geçmiş olsun.

Adsız dedi ki...

tesekkur ederım o halde hemen baslayayım